| İyi haber, onu zehirleyen adam hala dışarıda ve bilgi çipini arıyor. | Open Subtitles | اخبار جيده, هذا يعني ان الشخص الذي سممها مازال بالخارج يبحث عن الشريحة |
| Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | انظر، جوسلين قد تكون غير قابلة للوصول ولكن ابنتها لا تزال بالخارج |
| hala dışarıda. Onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | إنه لا يزال بالخارج ينبغي عليكِ التحدث معه |
| Çünkü katil hala dışarıda. Belki hala öldürmeye devam ediyor. | Open Subtitles | لأن القاتل لا يزال طليقاً ربما لا يزال يقتل |
| Katil hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | القاتل لا يزال هناك في مكان ما. |
| Kaçık Şerif hala dışarıda bir yerde, bunu da unutma. | Open Subtitles | من دون أن آتي بذكر العميد المجنون الذي مازال طليقاً |
| O manyak hala dışarıda. | Open Subtitles | وفي هذه الاثناء من نفذها لازال طليقاً |
| Asıl katil hâlâ dışarıda ve bizim elimiz kolumuz bağlı. | Open Subtitles | الآن لن يتبيّنها {\fnAdobe Arabic}،القاتل الحقيقي لا يزال طليقًا وليس بأيدينا حيلةٌ. |
| Değilse bile iyi olacağım çünkü o kişinin hâlâ dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأذا لم ترجع ، فانا بخير ، لأننى أعلم أن المختارة مازالت بالخارج |
| - Ne? Yanlış adamı yakaladık. Katil hala dışarıda. | Open Subtitles | لقد أمسكنا بالرجل الخطأ القاتل مازال بالخارج |
| Sadiq Samar'ın hala dışarıda olduğunu ve Teğmen Wilt'i öldürdüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن صادق سامار مازال بالخارج وأنه قام بقتل الضابطة البحرية ويلت |
| Gerçek katil, yani yazar, hala dışarıda. | Open Subtitles | القاتل الحقيقى المؤلف مازال بالخارج |
| Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | انظر، جوسلين قد تكون غير قابلة للوصول ولكن ابنتها لا تزال بالخارج |
| Kai hâlâ dışarıda. | Open Subtitles | لا تزال بالخارج هناك. |
| Eğer yanılıyorlarsa . Cellat hala dışarıda demektir. | Open Subtitles | إذا كانوا مخطئين، لذا، الجلاد لا يزال بالخارج هناك. |
| Laboratuarda barut kalıntısı testi sonucu negatif çıktı. Bu da demek oluyor ki katil hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | عادت نتائج المُختبر سلبيّة لبقايا البارود، ممّا يعني أنّ القاتل لا يزال طليقاً. |
| Vic, Ridges hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | أنظري .. فيك .. ريدجز لا يزال هناك |
| O zaman gerçek katil hala dışarıda. | Open Subtitles | هل ذلك يعنى بأن القاتل الحقيقى مازال طليقاً ؟ |
| Doyle hala dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | كنتُ أشير إلى أنّ (دويل) لازال طليقاً بمكان ما. |
| Adam hâlâ dışarıda. | Open Subtitles | الذي لا يزال طليقًا |
| Vurulduğunu tahmin ediyoruz. Arabası hâlâ dışarıda. | Open Subtitles | لقد ظننا أنه قد أُصيب, السيارة مازالت بالخارج |
| Çünkü topladığımız postlar hâlâ dışarıda yarım metre toprak ve karın altında duruyor ama benim hatam değil. | Open Subtitles | لأنّ تلك الجلود لا تزال هناك في ذلك المكان.. لابدّ أنّها مغطّاة بالتراب و الثلوج لكنّها هناك، و هذا ليس خطئي |
| A hala dışarıda bir yerlerde, bir arada kalmamız ve bu kızı iş üstünde yakalayabilmeye, çalışmamız gerek. | Open Subtitles | أي لا يزال طليقا علينا أن نبقي معا و نري إن كان يمكننا أن نمسك بتلك الفتاة |
| - Ama Fiyasko Bombacısı hala dışarıda. | Open Subtitles | لكن المُفجر مازال طليقًا. |
| Yeter! Hedefimiz hâlâ dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | يكفي هذا، هدفنا مازال في الخارج |
| Yani kim öldürdüyse hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | أيّ أن قاتلها ما يزال طليقًا. |