"köpekleri" - Traduction Turc en Arabe

• الكلاب
• كلب
• للكلاب
• بالكلاب
• الكلابَ
• الكلبين
• دوغز
• كلابهم
• كلبهم
• الجراء
• الكلابِ
• وكلاب
• والكلاب
• كلابا
• الكِلاب

Sen köpekleri sevmiyorsun, çünkü köpek kulübesini temizlemek hep sana düşüyor.
أنت تكره الكلاب بسبب انه دائما واجب عليك تنظيف بيت الكلب

Ona bu köpekleri veren, eminim bir yerde kafasını duvarlara vuruyordur.
أراهن أن الشخص الذي أهدى له هذه الكلاب يعذب نفسه الآن

köpekleri de bir şey bulamayınca, Ruslar temiz olduğumuzu düşündüler.
وحيث الكلاب لم تكتشف شئ فسيعتقد الروس بأن هذا نظيف

Öyle yapmamalıydım. Fakat köpekleri getirememem, zor kabullenilebilir bir şeydi.
لكنّ كان من الصعب قبول انى لن أعود إلى الكلاب.

Gerçekten şanslıyım. Büyük bir bahçemiz var ve Her zaman köpekleri koruyoruz.
لدينا هذه الساحة الكبيرة في الخلف .ودائماً ما ننقذ الكلاب طوال الوقت

Kusura bakma, köpekleri bilirsin. Canları nereye gitmek isterse gidiyorlar.
أسف , أنت تعلم الكلاب , تذهب الي حيث تريد

Birisi davranış bilimi laboratuvarındaki köpekleri salmış ki ben bunu tamamen anlıyorum.
تَركَ شخص ما كُلّ الكلاب خارج مختبرِ العِلْمِ السلوكيِ، الذي أُصبحُ كلياً.

Ya, kır köpekleri gibi ters pozisyonda yapıyorduk ve çileğe basıp kaydım.
نعم , كنا نعملها بالعكس .مثل طريقة الكلاب وسقطت على صحن الفراولة

Hayır. Cuba Gooding Jr. olduğunu sanıyor. Kar köpekleri'ni çok seviyor.
رقم وهو يعتقد أنك كوبا غودينغ جونيور يحب حقا سنو الكلاب.

köpekleri düşünürseniz, örneğin, onlar artık özel olarak tasarlanmış varlıklardır.
وإن اتخذنا الكلاب كمثال، الكلاب اليوم مخلوقات مصممت قصدا.

köpekleri, kendi istediğimiz özelliklere sahip olacakları biçimde üretiyoruz.
الكلاب هي نتيجة استيلاد انتقائي للصفات التي نود.

Ya da dipğer komik görünüşlü köpekleri düşünün.
ومن ثم الى تلك التي تشبه الكلاب الصغيرة

Veteriner bulaşıcı zührevi tümör teşhisi koydu, köpekleri etkileyen cinsel yolla bulaşan bir kanser.
ﺷﺨﺺ ﺍﻟﻄﺒﻴﺐ ﻫﺬﺍ ﻋﻠﻲ ﺍﻧﻪ ﻭﺭﻡ ﺗﻨﺎﺳﻠﻲ ينتقل بالاتصال الجنسي يصيب الكلاب

Doğru beslenmeli, egzersiz ve meditasyon yapmalı, köpekleri sevmeliydim, çünkü böylece tansiyonunuz düşüyor.
كان يتوجب علي الاكل بصورة صحيحة و التدريب , و التامل , و رعاية الكلاب لان ذلك يخفض من ضغط الدم

Köpekler hakkında. Ve size köpekleri sıtmaya karşı savaşta nasıl kullanabileceğimizi göstereceğim.
و سأُريكم كيف نستطيع إستخدام الكلاب فى المكافحة ضد الملاريا.

Ve aniden, köpekleri ve yangın hortumlarını düşündüm. ve gerçekten korktum, gerçekten.
وفجأة بدأت ـ أفكر في الكلاب وخراطيم اطفاء الحريق، وخفت جداً، خفت فعلاً.

Aslında rehber köpekleri yalnızca yol gösterdikleri kişiler için değildir.
في الحقيقة، كلب الإرشاد ليسَ فقط للشخص الذي يقوم بإرشادِه

köpekleri sevdiğimi söyleyemem, ama birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
لا يهمني نفسي للكلاب ولكن نحن نعرف بعضنا منذ وقت طويل

İkiniz jipi alın. Biz de köpekleri ve yemekleri alalım. Gidelim.
انتما خذا الجيب نحن بالكلاب سيرا على الأقدام , لنذهب

Kilidi değiştirmemiş ama köpekleri değiştirmiş.
هي مَا تَغيّرتْ الأقفال، غيّرتْ الكلابَ.

Gecikirsen köpekleri de götürürüm.
لكني سأذهب إلى أتلانتا إذا تأخرت. سآخذ معي الكلبين

Uzay köpekleri . - Güle güle de bakalım .
!"سباي دوغز" - قولي إلى اللقاء -

Bilemiyorum, benden en çok nefret eden, Atwell'ler mi, köpekleri mi?
حسنا أنا لا أعرف من يكرهني أكثر عاءلة اتويل أم كلابهم

O kadar çok beraber oldular ki, köpekleri bile çıkmaya başladı.
لقد قضوا وقتاً كثيراً مع بعضهم حتى أن كلبهم بدأ المواعدة

Barınakta sadece küçük, yavru köpekleri evlat edinirler.
انهم يتبنون فقط الجراء الظريفة و الصغيرة في الملجأ.

köpekleri dövüşürken görmeliydik, asıl suç o.
إحتجنَا لرُؤية الكلابِ القتال؛ تلك الجريمةُ.

Biz bir avcı grubu isek gökyüzüne, avcıları ve köpekleri, arslanları ve genç bir adamı koyarız.
لقد كنا صيادين لقد تخيلنا النجوم على شكل صيادين وكلاب أسود ونساء شابات ، يظهرون فى السماء

Kedileri, gözü açılmamış köpekleri at.
. كما تغرق القطط والكلاب الصغيرة العمياء

Hatta daha güvendeyim çünkü daha büyük köpekleri var.
أكثر حماية في الحقيقة لأن لديهم كلابا أكبر

Dün hayvan dostlarının köpekleri kedileri yeni yuvalarına yerleştirmeye harcadığı paranın Nagin'in ...insanların elektriğini tekrar açmaya harcadığımdan daha fazla olduğundan bahsediyordu.
و البارحة كانَت تُجعجِع حولَ كيفَ أنَ المُجتمَع الإنساني يُنفقُ أكثَر على إعادَة إسكان الكِلاب و القِطَط