"kıyaslanamaz" - Traduction Turc en Arabe

    • يقارن
        
    • مقارنة
        
    • تقارن
        
    • مقارنةً
        
    • للمقارنة
        
    • بالمقارنة
        
    • يُقارن
        
    • يضاهي
        
    • مقارنةَ
        
    • يمكن مقارنته
        
    • تُقارن
        
    Nano Ülkesi'ndeki suyla kıyaslanamaz bile. Open Subtitles . إن هذا الماء لا يقارن بالماء الموجود في بلاد النانو
    Senin gitarın, kardeşinin yılan dansıyla kıyaslanamaz. Open Subtitles لا ، أعتقد أن عزفك على الجيتار لا يقارن برقصة الثعبان التي ترقصها أختك
    Ama benim düşüncem, B kıyaslanamaz derecede daha kötü. TED ولكنني أقول أن السناريو ب هو الأسوء بلا مقارنة.
    Ne kadar iyi bir film olduğu dert değil, asla küçük bir çocuğun hayal gücüyle kıyaslanamaz. Open Subtitles مهما كانت روعة الفيلم ، فهي لا تقارن بمخيّلة ولد صغير
    Tüm bunlar ne kadar güzel olursa olsun, seni nasıl gördüğümüzle kıyaslanamaz bile. Open Subtitles بالجمال الذي يبدو عليه كل هذا لا يعني شيئًا مقارنةً بطرقة نظرتنا لك.
    Üzücü, ama kıyaslanamaz bile. Open Subtitles على الرغم من انه مأساوي الا ان لا مجال للمقارنة هنا
    Bu, bu sandığı kilitlemezsek olacaklarla kıyaslanamaz. Open Subtitles هذا لا شئ بالمقارنة بما سيحدث إذا لم نقفل الصندوق
    Ama bunların hiçbiri, bugün sağdıç olarak üstlendiğim büyük sorumlulukla kıyaslanamaz. Open Subtitles لكن لا شيء من ذلك يُقارن مع واجبي المقدس اليوم، مثل أفضل رجلٍ.
    Kızıma yaptığın şey seninkini bulduğumda yapacaklarımla kıyaslanamaz. Open Subtitles الذي فعلته بإبنتي لن يقارن بما سافعله عندما أجد إبنتك
    Oradaki pislikle kıyaslanamaz bile bu. Open Subtitles لا شيء يقارن بالفوضى التي عليك أن تنظفها في الأعلى
    Ama ne yaparsam yapayım senin kendine verdiğin acıyla kıyaslanamaz. Open Subtitles , لكن مهما كان ما سأفعله لا يقارن بما تفعله لنفسك , صحيح؟
    Cehennemdeki azap bile, özellikle kendisinden daha ölümcül genç bir kadının, yerini almaya çalışarak hor görmesi, buna maruz kalan kadının azabıyla kıyaslanamaz. Open Subtitles غضب الجحيم لا يقارن بغضب المرأة خصوصا عندما تكون تلك المرأة على وشك أن تستبدل بنسخة أصغر وأشد فتكا منها
    Bugün yaşananlar belki de bir sonraki yaşanacaklarla kıyaslanamaz bile. Open Subtitles ما حدث في بداية اليوم ربما لا يكون شيئاً مقارنة بما سيحدث بعد ذلك
    Ne kadar önemli veya önemsiz olduğu sorun değil. Kayıpların verdiği acıyla kıyaslanamaz. Open Subtitles مهما كان صغيراً أو مهماً مقارنة بمعاناة الخسارة
    Sizi bekleyen onca şeyle kıyaslanamaz. Open Subtitles لا شيء، مقارنة بكل تلك الأشياء التي تنتظركم
    Atışı sizinkiyle kıyaslanamaz bile, efendim. Hiç kaybettiğinizi görmedim. Open Subtitles مهارته لا تقارن بمهارتك سيدي لم يسبق أن خسرت بطولة
    Onu buraya sokan suçlar, çıkınca yapacaklarıyla kıyaslanamaz bile. Open Subtitles الجرائم التي أوصلته الى هنا لا تقارن بما سيفعله ان اطلقنا سراحه
    Bir saat önce engellemeye çalıştığımız intikamları ne olursa olsun, bu insanların şu an yapabilecekleriyle kıyaslanamaz bile! Open Subtitles أيّـاً يكن ما استفززناه من انتقام لدى .. هؤلاء منذ ساعة , فهو لاشئ مقارنةً بما هم قادرين على فعله الأن..
    Sana olanlarla benim yaşadıklarım kıyaslanamaz bile. Open Subtitles لا وجه للمقارنة بين ما تعانينه وما مررت أنا به
    Ama bu beğenilerden hiçbirisi kendi yaptığın binadan ilk kez güneşin doğuşunu görmekle kıyaslanamaz bile. Open Subtitles ولكن لا شئ من هذا يهم بالمقارنة بفرحة إبصار الشمس تشرق على أول مبانيكِ
    Kocamı kaybettiğim için çektiğim acı babanı kaybettiğin için çektiğin acıyla kıyaslanamaz. Open Subtitles لا بدّ أنّ شعوري بخسارته كزوج، لا يُقارن بشعورِكِ بخسارته كأب.
    Başka hiçbir şey ve hiç kimse onunla kıyaslanamaz. Open Subtitles ولا يمكن لأحد أو لشيءٍ أن يضاهي منزلته لديك
    kıyaslanamaz bile. Open Subtitles فقط ليس هناك مقارنةَ
    Ve işte o zaman hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Open Subtitles وعندما تجده... لا شئ يمكن مقارنته به... .
    Ve onun hayatı insanoğlunun umudunu kaybetmesiyle kıyaslanamaz. Open Subtitles . و بالتأكيد حياته لا تُقارن . بخسارة الأماني من الصندوق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus