| Eğer kaçmaya özgürlerse bir felaketten önce ilk hayvanlar kaçar. | Open Subtitles | الحيوانات اول من يهرب عند الكوارث ان سمح لهم بالهروب |
| İnsan savaştan güçsüz taraf olduğu için kaçar. Savaşı, güçlü taraf olduğu için kazanır. | Open Subtitles | إنه يهرب لأنه الأضعف و ينتصر لأنه الأقوى |
| kaçar, bir şey olur diye. | Open Subtitles | كنت خائفاً من أن تهرب أوشىءً من هذا القبيل. |
| Eğer bir kızla çok fazla konuşursam ya güler ve kaçar ya da gülerek kaçar. | Open Subtitles | لو أنا تحدثت مع أي فتاة اما انها ستضحك وتهرب مني أو ستهرب بعيدا وهي تضحك |
| Zenci bir adam ve beyaz bir adam prangalı olarak hapishaneden kaçar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجلين, حسناً؟ رجل أسود و رجل أبيض يهربون من عصابة جنوبية |
| Sıkı bağlamazsak, uyandığında kaçar. | Open Subtitles | أذا لم أفعل ذلك , هو سوف يهرب عندما يستيقظ |
| - Seyirciler mutlu sonları sever. - Pacino parayla kaçar | Open Subtitles | الجماهير تحب النهايات السعيده باتشينو يهرب بالمـــال |
| Avustralyalı zaten işler sarpa sarınca kuyruğunu kıstırıp kaçar. | Open Subtitles | ثم يهرب الأسترالي كحيوان الومبت عندما تتعقد الأمور |
| O şey nasıl bizden kaçar Russ? | Open Subtitles | كيف أستطاع هذا الشئ أن يهرب مننا يا روس ؟ ؟ |
| Yaklaşmakta olan tehlikeyi sezen salyangoz kaçar. | Open Subtitles | ها هي البزاقة تهرب عندما أحست الخطر يقترب. |
| Bu dev yılanın gözüne bakan herkes hemen ölür Örümcekler ondan kaçar." Ron, onu bulduk. | Open Subtitles | والموت الفوري ينتظر كل من ينظر فى عيون هذا الثعبان العملاق العناكب تهرب من أمامه رون هذا هو |
| Onu hayatını kurtarmak için kaçar hâlde bıraktın, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أنك تركتها بمفردها تهرب من أجل النجاة بحياتها |
| Akıllıysa kaçar. Lanet olası şehirden kaçmayı deneyecektir. | Open Subtitles | ستهرب إن كانت ذكية ستحاول بكل الطرق لكي تخرج من المدينة |
| Ama makarayı erken sararsan, balık yemle birlikte kaçar. | Open Subtitles | ولكن إذا حركت السنارة بوقت مبكر جداً، ستهرب الأسماك بالطعم. |
| kaçar giderler, kilo alırlar, uyuşturucuya bulaşırlar. | Open Subtitles | إنهم يهربون ويصبحون بدينين ويقعون في المخدرات |
| Filmlerde suçlular hep kaçar ve yakalanmak istemezler. | Open Subtitles | في الفيلم، المجرمون دائماً يهربون ولا يريدون تسليم أنفسهم |
| İlk atışta vurmak şarttır, yoksa avın korkup kaçar. | Open Subtitles | تقتل الفريسة من اول تصويبة او ستخيفه ويهرب |
| Size sahilde iyi hafta sonları dilerim. - Keyfini çıkar. Ben kaçar. | Open Subtitles | أستمتعي، أن راحل. |
| Ben kaçar. | Open Subtitles | حسناً, أنا خارجة |
| Üç mağara adamı mızrakla kendilerine doğru koşan bir yabancı görür biri dövüşür, biri kaçar, biri de gülümser ve adamı fondü yemeğe davet eder. | Open Subtitles | مرّ بثلاثة رجال كهفٍ رجل غريب يركض نحوهم مشرعاً رمحه ...فهاجمه الأول، وهرب الثاني |
| Savaş yaklaşırken, Herman kaçar. Savaş için vaktim yok. | Open Subtitles | اقتراب المعركة، ولكن هيرمان مغادر ليس لدي وقت |
| Chuck'ın sana yaptığını erkek arkadaşım da bana yapsaydı, ben de kaçar giderdim. | Open Subtitles | لو فعل خليلي بي ما فعله تشاك بك - كنت سأهرب بعيدا, أيضا. |
| Bir sürü koruyucu aile arasında gidip gelir, gittiği 8 ailenin 6'sından kaçar. | Open Subtitles | انتقل من دار رعايه الى الأخرى قام بالهرب من سته من أصل ثمانيه |
| Kaçmasına izin verirseniz, tüm zencileriniz kaçar. | Open Subtitles | لو سمحت له بالهرب فسيهرب جميع زنوج مزرعتك مع أول فرصة |
| kaçar ve Kentucky'ye gitmem gerekirse masrafları sen ödersin. | Open Subtitles | لو هرب و أجبرت أن أحضاره من كنتاكي مرة أخرى سوف تتحمل النفقات |
| Sen de bir ömür boyu kaçar durursun. | Open Subtitles | و ستظل هارباً لبقية حياتك |
| "Kimse peşinden gitmezse kötü kaçar". | Open Subtitles | إن الأشرار يفرون حينما لا يوجد من يتبعهم |