| sihirbazlar'ın ve Canavarlar'ın dünyasında olmayı güçlü bir fatih gibi oraya hükmetmeyi orclara ve dev canavarlara, kılıcımla saldırmayı ne çok isterdim. | Open Subtitles | كم أتمنى أن أتمكن بالعيش في عالم السحرة ووحوش الحرب أحكم الأرض كفاتح عظيم أضرب الغول والأورك على حد سواء بسيفي البتار |
| Şimdi, basitçe tüm kaltaklar standart alarm sistemlerini arar, ama sihirbazlar? | Open Subtitles | الان , العاهرات سوف يقمن بتعطيل اجهزة الانذار لكن السحرة ؟ |
| Bilim adamları yaptıkları çalışmaları düzenli olarak yayınlatırken, biz sihirbazlar kullandığımız yöntemleri ve sırlarımızı başkalarıyla paylaşmayı sevmeyiz. | TED | بينما العلماء يعملون دوماً على نشر أبحاثهم الأخيرة لا يقوم السحرة بمشاركة أفكارهم و طرقهم و أسراراهم |
| Gob yakınlarda sihirbazlar İttifakını kurdu, sihir numaralarını açıklayan göstericilere karşı çıkan bir organizasyon. | Open Subtitles | جوب ابتداء مؤخرا تحالف السحره منظمه تقاطع اى ساحر يقوم بكشف اسرار السحر |
| Ama katilleri tavşanlar gibi şapkadan çıkartabilecek sihirbazlar değiliz, özellikle bunun gibi eğitilmiş olanını. | Open Subtitles | لكننا لسنا سحرة يخرجون القتلة من القُبعات كما الأرانب. و خُصوصًا واحد مُدرب كهذا. |
| Şu an uluslararası sihirbazlar toplantısındayız. | Open Subtitles | , نحن نجلس في المؤتمر العالمي للسحرة |
| sihirbazlar ateş ve çelikle oynar, testerenin öfkesine meydan okurlar, mermi yakalamaya cesaret ederler veya ölüm tehlikesi olan bir firara teşebbüs ederler. | TED | يلعب السحرة بالحديد و النار، متحدين ضراوة المنشار لهم الجرأة لمسك رصاصة أو القيام بمحاولة هروب مميتة. |
| sihirbazlar ortadan kaybolma illüzyonları yaratmak için ışığı kıran tam boy aynalardan yararlanmayı keşfetmişlerdir. | TED | اكتشف السحرة طريقة للاستفادة من المرايا لكسر الضوء من أجل خلق وهم الاختفاء. |
| Ama tüm iyi sihirbazlar gibi, sırlarını bana kolayca açık etmiyorlar. | TED | ولكن كبقية السحرة المحترفين، لا يكشفون لي أسرارهم بسهولة. |
| Bazı sihirbazlar ve zihin okuyucular için kaşık bazen kıvrılacak ya da eriyecek, bazen olmayacaktır. | TED | في بعض عروض السحرة وخبراء التلاعب الذهني قد تنحني الملعقة أو تذوب أحياناً، وأحياناً أخرى لا تذوب |
| sihirbazlar ilginç de. | TED | كما أنني أعتبر ألاعيب السحرة مثيرةً للاهتمام. |
| Eyalet ya da polis. Belki de sihirbazlar Birliği gözetir. | Open Subtitles | الدولة، الشرطة، ربما حلفاء السحرة ستتولى الأمر |
| Tamam o tam bir saçmalıkta ama tüm sihirbazlar değil. | Open Subtitles | , حسناً، هذا كان هراءاً لكن ليس كل السحرة |
| sihirbazlar çocukların partisine giderler. Bense Fortune 500 Şirketleri*'ne gidiyorum. | Open Subtitles | السحرة يقومون بحفلات الاطفال انا عملت لدى 500 شركة |
| Yanıltma denen tekniği duydun mu? sihirbazlar kullanırlar, kart kesmeler, insanlar sever bunu. | Open Subtitles | أسمعت بتقنية تسمى التضليل يستخدمها السحرة و لاعبو الورق |
| - Birleşik sihirbazlar Okul fonuna bağış yapmaz mısın? | Open Subtitles | ماذا عنكِ؟ ألديكِ شيء صغير لصندوق كلية السحرة بالأمم المتحدة؟ |
| Şimdi izninle, küçük sihirbazlar odasına gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | و الآن إذا سمحتِ لي يجب أن أذهب إلى غرفة السحرة الصغار |
| sihirbazlar ve akıl okuyanlar, sıkça yemleme denilen bir yönteme başvururlar. | Open Subtitles | السحرة و قارئي الأفكار يتخدمون أسلوب معروف بالتصيد |
| sihirbazlar hilelerini açıklamazlar. | Open Subtitles | كلا، السحره لا يخبرون الناس كيف يفعلون الخدع |
| Gothic Castle'da gösteri yapamıyorum çünkü sihirbazlar Birliği'nden atıldım. | Open Subtitles | لا يمكنني تأدية حيلتي في "غوثيك كاسل" لأني ممنوع من حلف السحره |
| Tarihte kız kaldıran ilk sihirbazlar olacaklar. | Open Subtitles | سيكونون أوّل سحرة في التاريخ ينعمون بالحميميّة |
| Tarihte kız kaldıran ilk sihirbazlar olacaklar. | Open Subtitles | سيكونون أوّل سحرة في التاريخ ينعمون بالحميميّة |
| Genel olarak sihirbazlar hiç umurumda olmaz. | Open Subtitles | اهتمامي أقلّ بالنسبة للسحرة في العموم |