| Soyumuzun sarayda devam etmesi söz konusu ise aşk evliliğini düşünemezsin. | Open Subtitles | مع بعدنا وقرابتنا الخفيفة للعرش لا يمكنك أن تتزوجين عن حُب |
| Belki bir gün edebiyata döner, kahramanları böcekler olan bir aşk romanı yazarım. | Open Subtitles | يومًا ما، قد أصبح أديبًا وسأكتب قصّة حُب.. شخصيّاتها حشرات. |
| 'Burada, eski orta okulumda matematik için elde ettiğim ilk aşk benim hala devam etmemi sağlayan şey. | Open Subtitles | هنا في مدرستي القديمة الشاملة، ما يزال يدفعني للآن. إنه حُب حل المسائل. |
| Beni tanırsın, Bruce aşkı değil kesinlikle arkadaşlığı seçerim. | Open Subtitles | أنت تعرفني يا بروس أنا لاأحتاج إلى شفقة منك ولا حُب ولا صداقة نهائياً |
| Bir insanın fikrine aşık olduğun hiç oldu mu? | Open Subtitles | هل سبق لكِ ان وقعتِ في فكرة حُب شخص ما ؟ |
| En azından benim ailemin giysilere karşı Tanrı korkusundan gelen bir saygı ve sevgisi var. | Open Subtitles | على الاقل عائلتى لديها حُب و احترام للملابس |
| Teşekkürler, ama benim aşk hayatım bu kadar uzun bekleyemez. | Open Subtitles | شكراً لك,لكن حُب حياتي لن ينتظر كل هذه المدة |
| Bu orospu çocuğu sadece o anlasın diye ona bir aşk notu yazmış. | Open Subtitles | الوغد كتب ملاحظة حُب الشيء الوحيد التي لم تفهمه |
| Bütün en iyi filmler aşk hikayesidir. | Open Subtitles | جميع الأفلام الجيّدة هي عبارة .عن قصة حُب |
| Sanırım muhteşem sanatsal bir aşk hikâyesi değiliz. | Open Subtitles | حسناً اعتقد اننا لسنا قصة حُب فنية رائعة |
| Ama bazen aşk olarak düşündüğün şey sağlıksız bir saplantı olabilir. | Open Subtitles | ولكن أحياناً ما تظنه حُب هو مجرد تثبيت غير صحى |
| Sevgili arkadaşlar, Minmin'e gelen tüm bu aptal aşk mektuplarını durdurmakta yardımcı olur musunuz? | Open Subtitles | عزيزاتي، هل يُمكنكم رجاءًا التوقف عن مساعدة هؤلاء الحمقى من ارسال رسائل حُب لصديقتنا مينمين؟ |
| Hayatımın üçüncü aşkı. -Üçüncü aşkı mı? | Open Subtitles | . تشيلسي نيدرديبي , يا صاح . أنها ثالث حُب في حياتي |
| Hayatımın aşkı o. Ondan asla bir şey saklamam. | Open Subtitles | لم أحتج لذلك قط انها حُب حياتي وانا لا أخفي أي شيء عنها أبداً |
| Sırf başkasına aşık diye onun için endişelenmekten vazgeçeceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | إنها واقعة فى حُب شخص أخر و هذا لا يمنع أن أتوقف عن الإهتمام بها. |
| Bu adamın sevgisi bütün bunları kaybetme ihtimaline değer mi? | Open Subtitles | هل حُب ذلك الرجل يساوى فقد كل هذا ؟ |
| Senin hayatının aşkıydı ve öldü. | Open Subtitles | لقد كانت حُب حياتك وقد ماتت. |
| Aşkın ilerlemesini sağladım. | Open Subtitles | لقد أنشأتُ سبباً لبناء قصّة حُب |
| Bence birini sevme fikri ile, o kişiyi "o" olduğu için Sevmek arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | أعتقِد أن هناك فرق بين فكرة حُب شخصٍ ما... وبينَ حُب هذا الشخص على حالِه |
| Senin ve benim yaşadıklarımız harikaydı ve sana hâlâ büyük bir Sevgi duysam da bizim zamanımız geçti. | Open Subtitles | الذي أنا وأنت لدينا أشياء رائعة ولدي صفقة حُب رائعة لك، انتهى وقتنا |
| Hayatımın aşkını, anneni benden aldılar. | Open Subtitles | لقد أخذوا منى والدتك . حُب حياتى |
| Sevgililer günün kutlu olsun... çok geç olsa da. | Open Subtitles | عيِد حُب سعيِد... في وقت جدا مُتأخّر. |
| İlk görüşte aşktı. | Open Subtitles | كان حُب من أول نظرة. |
| Sen hayatımın aşkısın. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | انت حُب حياتي انت تعرف ذلك |
| Genç aşıklar. | Open Subtitles | اوه .. حُب الشباب |
| Senin kalbine baktım ama senin kalbin sevgisiz olmaktan çok uzak. | Open Subtitles | لقد بحثت في قلبك ومازال به ذرة حُب |
| Beni umursadığına, ve sonunda babamın sevgisini kazandığıma inanmak istedim. | Open Subtitles | أردت تصديق أنك حقاً تهتم لأمري وأنني أخيراً حصلت على حُب أبي |