| Bunu al ve kasaya bırak. | Open Subtitles | تفضلي، خدي هذه أيضاً وضعيها في درج النقود. |
| Şüphelini beklemeye al, orada görüşelim, Caitlyn. | Open Subtitles | الان خدي المشتبه به الذي قبضتي عليه سألاقيكي هناك كاتلين |
| Böyle durumlarda oğlum elini yanağıma koyar ve der ki:'' Dans vakti annecim?'' | TED | في تلك اللحظات، وضع ابني يده على خدي وقال: "وقت الرقص، يا أمي؟" |
| Haydi. yanağımı tokatlayabilirsen 10 Dolar. | Open Subtitles | هيا ، 10 دولارات اذا استطاعت ان تصفعني على خدي |
| Ve sonra bir gece eve yürürken beni öptü, yanağımdan sadece. | Open Subtitles | وبعدها في أحد الليالي كنا نمشي للمنزل وقبّلني.. فقط في خدي |
| İşte ben, bir kutunun üstünde, boş bir dairede, ölü bir köpekle beraber ve yanağımda bir damla gözyaşı. | Open Subtitles | ها أنا ذا, أجلس على صندوق في شقة فارغة مع كلب ميت و دمعة واحدة على خدي |
| Bankaya sanki normal bir müşteriymiş gibi gir, kocanın güvenlik kasasından benim paramı al, ve bana geri getir. | Open Subtitles | أمشي للبنك كزبون عادي خدي مالي من صندوق زوجك وأحضريه لي |
| Çıkıntı çok uzak. Bu halatı al, ikiye böle ve birbirine bağla. | Open Subtitles | الحافة بعيدة جدا خدي هذا الحبل و أربطيه |
| Benim Andrew Jacksons'ımı al.... ...ve onu Benjamin Franklin'inle değiştir. | Open Subtitles | لا تهتمي,خدي مالي وعرفيه على مالك |
| Pekâlâ, pekâlâ, bir saniye dur, derin bir nefes al. | Open Subtitles | حسنا حسنا، توقفي للحظة، خدي نفسا عميقا |
| Parayı al ve kızının mutlaka iyileşmesini sağla. | Open Subtitles | لذا خدي النقود، وإحرصي على تحسن إبنتك. |
| Sonrasında nane al. | Open Subtitles | لذا خدي علكة بنكهة النعناع بعدها. |
| Sen sol yanağıma vurursan ben de sağ yanağımı dönerim, Bay Profesör. | Open Subtitles | اذا صفعتني على خدي الأيمن فستقدم خدي الأيسر ، بروفسور |
| Biraz uzak durmalıydın. yanağıma dokunacağını tahmin etmedim, kim yapar ki bunu? | Open Subtitles | لم أكن أدري أنها ستلمس خدي و من يفعل هذا؟ |
| Tükürdüğünde yanağımı silmemem anlaşıIır bir durum. | Open Subtitles | بما أنني لم أمسح التخمة من خدي فهذا مفهوم |
| Ruhum ister, tenim zayıf Öp beni hayatım, yanağımdan | Open Subtitles | ارواح متحمسة .. اللحمة ضعيفة قبلني يا عزيزي في خدي |
| Telefonda saatlerce konuşurduk, beraber sinemaya giderdik, ama ne zaman hoşça kal desek, beni yanağımdan öperdi. | Open Subtitles | نتكلم على الهاتف لساعات نذهب إلى السينما لكن كلما قلنا وداعا ً تقبلني على خدي |
| Bu hafta solaryum sırasında uyuyakalmışım ve yanağımda güneş yanığı olmuş galiba. | Open Subtitles | لقد غلبني النعاس في سرير للسمرة هذا الاسبوع و أعتقد أن لدي حرقة شمس على خدي |
| Buyur. Yaptıklarına karşı yeterli olmalı. | Open Subtitles | خدي , هذا سيفي بالغرض |
| Tüm o sarkık donlar göt yanaklarımın değerlerini azaltıyordu. | Open Subtitles | سراويل السجن تلك كانت تحبط خدي مؤخرتي |
| Elmacık kemiklerimle cılız ve kemikli görünüp daha atletik bir görünümle onu etkilemek istedim. | Open Subtitles | ماذا؟ أردت أن أخلق ذلك النوع من الزاوية الهزيلة بعظام خدي لإعجابه تعرف، أعطي نفسي شكل رياضي أكثر |
| Beni dışarı çıkarırlarken yanağım betona çarptı. | Open Subtitles | لقد تمزق خدي من الإسمنت عندما سحبوني إلي الخارج. |
| Ama yanaklarım gittikçe çeneme doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | و كل شيئ في مكانه الصحيح و الآن أصبح خدي مكان ذقني |
| yanaklarıma verilen kırmızılıktan hoşnudum, fakat yine de buna değmez. | Open Subtitles | أحب طريقة إظهار الخجل على خدي بواسطة المكياج، لكنها لاتستحق |
| Bu arada yanağımdaki gözyaşı değil. Tavanım su sızdırıyor. | Open Subtitles | و تلك ليست دمعة التي على خدي فهي قطرة من تسريب الماء الذي في السقف |
| Hâlâ ensesinin kokusunu yanaklarımda gezdirdiği küçük parmakların hissini hatırlıyorum. | Open Subtitles | ... ما زلت أستطيع شم قفا رقبتها ... أحس بـ ... أصابعها الصغيرة على خدي |
| Sadece yanaklarımdan öptü ve öpmeye devam etti. | Open Subtitles | فقط قبلني على خدي واستمر في تقبيلي |
| Sonki deri naklinden sonra yanaklarımdaki hislerimi kaybettiğimi unuttun. | Open Subtitles | لقد نسيت أنني فقدت كل شعور في خدي بعد تقريري الأخير الكسب غير المشروع الجلد. |