| Coop, daha ne kadar sürecek? Buradan gitmeliyim. | Open Subtitles | كوب ، كم ستستغرق لأنه علىّ أن أخرج من هنا ؟ |
| Bayanlar ve baylar, uçuşumuz aktarmalarla beraber yaklaşık 22 saat sürecek. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، رحلتنا متضمنة التوقفات ستستغرق 22 ساعة تقريباً. |
| Alternatif bir yol buldum; fakat biraz daha fazla zaman alacak bir yol. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقاً بديلة، لكنها ستستغرق بغض الوقت |
| Zaman alacak. | Open Subtitles | لو إحتاجت الوقت اللازم. ستستغرق الوقت اللازم. |
| Bence en iyisi eyalet kayıtlarını incelemek ama biraz zaman alır. | Open Subtitles | أعتقد رهاننا الأفضل أن يمرّ بالحالة سجلات لكنّها ستستغرق بعض الوقت. |
| Bu ciddi bir suçlama, Albay. Duruşmalar birkaç günden daha fazla sürebilir. | Open Subtitles | إنها تهمة عقوبتها الموت و ستستغرق اكثر من بضعة ايام |
| Galaksimize yolculuk aracınızla bir kaç saat sürecektir. | Open Subtitles | الرحلة إلى مجرتنا ستستغرق ساعات بهذه المركبة بواسطة السحب |
| Ben bir uzmanım ve tercüme etmek yıllar sürecek derim. | Open Subtitles | أنا خبير بمجالي وأؤكد لك ستستغرق الترجمة سنوات |
| Taonas'tan Dünya'ya ne kadar sürede vardığımıza dayanarak tahminlerime göre, bizim Othala'ya yolculuğumuz on gün sürecek. | Open Subtitles | إستنادا إلى كم من الوقت تستغرق السفينة لتأتي من توناس للأرض أنا أقدر رحلتنا إلى أوثالا ستستغرق في المعتاد 10 أيام |
| Bu tamamen kabul edilemez. Ne kadar sürecek? Çok açım. | Open Subtitles | هذا غير مقبول على الإطلاق، كم من الوقت ستستغرق لأنني جائع جدا |
| En iyi tahminlere göre tamirat iki hafta sürecek. | Open Subtitles | وأفضل تخميناتنا أن الإصلاحات ستستغرق أسبوعين على الأقل |
| Peki eğer onlardan şimdi yersem etkisi ne kadar sürecek? | Open Subtitles | حسناً, إذا تناولتهم الآن. فكم مِن المدة ستستغرق لكي يبدأ مفعولها؟ |
| Santral düğmeleri otomatik olduğundan, biraz zaman alacak. | Open Subtitles | هناك بعض المتغيرات في الخطوط ستستغرق بعض الوقت |
| - Sadece daha fazla zaman alacak. - Biz burada oturarak hiç bir şey yapmayacak mıyız? | Open Subtitles | إنها فقط ستستغرق منا مزيد من الوقت تعنين بالوقت نحن سنبقى هنا ولانفعل شئ |
| Defterindeki şifre tek bir kelime ile çözülebiliyor, ancak yine de tüm metnin deşifresi ve aklından ... ... geçenleri anlamak aylar alacak. | Open Subtitles | إن مفتاح فك شفرة مذكرات بوردن هو كلمة واحدة فقط لكنها ستستغرق شهورا لفك شفرتها ومعرفة ما بداخل عقله |
| Yine de gezegenin atmosferi temizlemesi sadece bir milyon küsur yıl alır. | Open Subtitles | لكن رغم ذلك ستستغرق الأرض مليون عاماً فقط تقريباً ليتعافى الغلاف الجوي. |
| Işık hızının yarısını kullanıyoruz. Geriye dönmek, gitmek kadar zaman alır. | Open Subtitles | نحن نسير بنصف سرعة الضوء ستستغرق عودتنا نفس مدة الوصول للوجهة |
| Abby'ler bir sorun çıkarmasa bile tekrar ekim yapmak aylarımızı alır. | Open Subtitles | إعادة الزراعة على تلك الأرض ستستغرق شهر إن تركتنا المخلوقات حتى |
| Ameliyat 3 saat kadar sürebilir. Kızınızı birkaç gün içerisinde taburcu edebiliriz. | Open Subtitles | ستستغرق العملية كلها ثلاث ساعات و يمكن عندها أن تعود ابنتك للمنزل بعد أيام |
| Verileri analiz etmemiz yıllar sürecektir. | Open Subtitles | أعني , انها ستستغرق سنوات لتحليل جميع البيانات. |
| Bu çocuklar büyük zorluklar yaşadığından haliyle biraz zaman alacaktır. | Open Subtitles | إن هذه الفتاه عانت الكثير و ستستغرق وقتاً حتي تألفنا |
| Yapmam gereken muamma bir iş var ve ne kadar süreceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لديَّ مهمة غامضة وليس لدي فكرة عن كم من الوقت ستستغرق |
| Ufuk çizgisini geçtikten sonra bir saniyeden az sürede varırız. | Open Subtitles | لكن فور دخولنا الثقب الأسود ستستغرق رحلتنا ثانية واحدة فقط |
| Peki elinize sürekli elektrik şok uygulansaydı ne kadar sürerdi? | TED | كم ستستغرق إذا تلقيت صدمات كهربائية متتالية ليديك؟ |
| Halsey'in güçlerinin Midway'e ulaşması en az 48 saat sürer. | Open Subtitles | قوات هالسى الخاصه ستستغرق 48 ساعه للوصول الى ميدواى |