| Çok zaman aldı üzgünüm. Şimdi herkese yetecek kadar var. | Open Subtitles | أنا آسفة إستغرق وقتا طويلا الآن هناك مايكفي لكل شخص |
| Şey, 10 yıl aldı, ama ilk uçak kaza inişimizi yaptık. | Open Subtitles | حسناً، إستغرق الأمر 10 سنوات ولكننا توصلنا إلى أول حادث هبوط |
| Tüm şekeri kaşıkla toplamak biraz zaman aldı. | Open Subtitles | إستغرق الأمر مني وقت طويل في إلتقاط السكر بالملعقة |
| Hayatın sudan ayrılması uzun sürdü ve hala bağları kopmamıştır. | TED | إستغرق الأمر وقتاً من الحياة من أجل الإنفصال عن الماء، وأنها لا تزال تومئ في كل وقت. |
| Bu sabahki kontrollerim tahmin ettiğimden daha uzun sürdü. | Open Subtitles | إستغرق الأمر وقتا طويلاً مما توقعت لجولاتي هذا الصباح |
| Biliyorsun, Dinleyip durduğum şu döğüş şeyleri çok uzun sürdü. | Open Subtitles | كل ما أسمعه هو أن القتال إستغرق وقت طويل |
| Bu fotoğrafı bulması on yılını aldı. | Open Subtitles | إستغرق الأمر عشر سنوات لإيجاد هذه الصورة |
| Bunun farkına varmak uzun zamanımı aldı. | Open Subtitles | و قد إستغرق مني وقت قصيراً لأكتشف هذا ، أتعلمين ؟ |
| Bunu anlamak babanla benim yıllarımızı aldı. | Open Subtitles | لقد إستغرق منا هذا قليلاً . من الوقت لنكتشف هذا |
| Tamamlamak zaman aldı, ama sonunda uygulanabilir bir ilaç yapmayı başardık. | Open Subtitles | ...إستغرق إعداده بعض الوقت لكننا حصلنا أخيرًا على عقار قابل للاستعمال |
| Bunu kabul etmem yıllarımı aldı. | Open Subtitles | والأمر إستغرق منى سنوات لأعترف بأني مدمنة |
| Cep telefonu kayıtlarına ulaşmak bir kaç günümü aldı ama kullandığı oymuş. | Open Subtitles | لقد إستغرق الأمر عدّة أيـّام لأعرف ماذا قالت بالضبط |
| O zamanlarda, onların Seoul'e gelmeleri 3 günlerini aldı. | Open Subtitles | في ذلك الوقت ،الأمر إستغرق منهم ثلاثة أيام فقط للوصول إلى سيول |
| Dinleyip durduğum şu dövüş şeyleri çok uzun sürdü. | Open Subtitles | أتعرف؟ كل ما أسمعه هو أن القتال إستغرق وقت طويل |
| Şu lanet trenin gelmesi ne kadar uzun sürdü, halim kalmadı! | Open Subtitles | ذلك القطار الدامي إستغرق وقتاً طويلاً أنا منهك |
| Yasaklanması, bürokrasi yüzünden 10 yıI sürdü. | Open Subtitles | لقد إستغرق الأمر فترة كبيرة من البيروقراطية و الصناعــة قبل أن يتم منعــــه |
| Yine de Dean'in beni bulması üç ay sürdü. | Open Subtitles | لا يختلف الأمر كثيرا , إستغرق سام ثلاثة شهر حتى وجدنى |
| Kay Connell'i döverek öldürmen 10 dakika sürdü. | Open Subtitles | لقد إستغرق الأمر 1 دقائق لضرب كاى حتى الموت |
| Ambulansı aramam uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد إستغرق الأمر مني وقتأ طويلاً حتى أتصل بالإسعاف |
| Seni bulmam bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim ama geldim işte. | Open Subtitles | آسفة لأن هذا إستغرق وقتاً طويلاً مني لإيجادكِ ، ولكنني هنا الآن وسوف أخرجكِ من هنا |
| Sonuncuyu bulmak sadece dokuz yıl kadar sürmüştü. | Open Subtitles | حسناً , لقد إستغرق منك الأمر تسع سنين لتعثر على الأخيرة |
| Belki de sessiz bir pisliksin ve anlaması uzun sürüyor. | Open Subtitles | ربما أنت احمقٌ فحسب و لقد إستغرق وقتا أطول لـرؤيتة |
| Patlamanın yıldızın yüzeyine ulaşıp içerideki süper sıcak çekirdeği apaçık ortaya çıkaracak şekilde patlatması saatler sürmüştür. | Open Subtitles | إستغرق الإنفجار ساعات حتى يصل الى سطح النجم ويفجره بالعرض معرضاً لبه الساخن جداً للفضاء |