| Ama çocuklarını göndermek zorunda kalan tek aile biz değiliz. | Open Subtitles | لكننا لسنا الوالدان الوحيدان الذان وجب عليهما ارسال ابنهما بعيداً |
| Yeterli provokasyon olmadan Yemen'e süvarileri göndermek yanlış bir mesaj olacaktır. | Open Subtitles | ارسال القوات الى اليمن دون استفزاز كاف سوف يرسل رساله خاطئه |
| gönder'e basın, ve beş saniye sonra, size en yakın iki eczanenin ismini göndereceklerdir. Tam ad, adres ve telefon numaraları ile... | TED | تضغط على ارسال , وخلال خمس ثواني, سيرسلون لك اقرب صيدليتين متضمنة الاسم والعنوان ورقم الهاتف |
| İstediğiniz kişiyi gönderin ama bu platformda patron benim. | Open Subtitles | تستطيع ارسال ماشئت لكنى لازلت عامل على هذا الحفار |
| Durum ağırlaşırsa daha fazla destek göndermeyi geçtim, gönderdiklerini orada tutacak kaynakları yok. | Open Subtitles | ليس لديهم الموارد الازمه لابقائهم هناك ناهيك عن ارسال المزيد اذا تصاعد الامر |
| Burs, iş transferi, tüm o dövmelerle Jane'i bana yollamak. | Open Subtitles | المنحة، ونقل الوظائف، و ارسال جين لي مع جميع الوشم. |
| Bunu Londradayken bilseydim, ordu göndermeye karşı çıkarmıydım? | Open Subtitles | اذا كنت قد علمت بذلك أثناء وجودى فى لندن لما أوصيت بعدم ارسال تسليح |
| Hayır. Beni aramaya, e-posta ve mesaj atmaya son vermesi için. | Open Subtitles | كلاّ، أحتاجُكَ لتخبره أن يتوقّف عن الإتصال، ارسال الرّسائل الإلكترونيّة والنصّية. |
| Bu mektubu en çok göndermek istediğim kişi Lin Sincere. | Open Subtitles | أكثر شخص أريد ارسال الرسالة المُتسلسلة له هُوَ لين سينسري. |
| Bir haydut gibi görünüp, güvenlerini kazanarak, ...içlerine sızacak, başka bir ajan göndermek. | Open Subtitles | مثل ارسال عميل سري اخر ليتظاهر كأنه مجرم, ويحصل على الثقه |
| Telsizler çalışmıyor, bu dumanda optik Sinyal göndermek mümkün değil. | Open Subtitles | ادميرال , اللاسلكى عطل . لا يمكننا ارسال اشارات مرئيه فى هذا الدخان |
| Chandler, benim partime de en azından birkaç kadın gönder. | Open Subtitles | ايمكنك على الاقل ارسال بعض النساء لحفلتى |
| gönder, sonra isim ver. gönder, isim ver. | Open Subtitles | أرسليها إلي ، سميها ، ارسال، تسمية ارسال ، تسمية. |
| Bunları bütün akıl hastanelerine ve hapishanelere gönderin. | Open Subtitles | ارسال أكان إلى كل جناح صعب والسجون في مختلف أنحاء الولايات المتحدة. |
| Düşündük, tamam, haydi şu kitapları Hindistan'a göndermeyi deneyelim, dedik. | TED | لذلك فكرنا, حسناً دعونا نحاول ارسال الكتب الى الهند |
| Alexander, vekil olarak ilk işin anneni uzaklara yollamak olsun. | Open Subtitles | -الكساندر,ان مهمتك الاولى كوصى على مقدونيا هى ارسال امك بعيدا |
| Birini bakması için göndermeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول ارسال شخص ما إلى هناك لالقاء نظرة. |
| verici çalışmıyor, dışarıya Sinyal gönderemiyoruz! | Open Subtitles | جهاز الارسال لا يعمل . لا يمكننا ارسال اى اشاره |
| O kız iPhone'unu alıp robota yerleştirebilir ve her gün, ülkenin öteki ucunda yaşayan büyük annesine e-mail gönderebilir, | TED | تستطيع الفتاة أخذ الآي فون، وضعه على الروبوت، ارسال رسال للجدة، والتي تعيش في مكان آخر في البلاد. |
| Ve saat 11:00'den 13:00'e dek Deniz Kızını Çin'e gönderip göndermemek konusunda münazara ettiler. | TED | ومن الحادية عشرة الى الواحدة كانوا يتناقشون حول ارسال الحورية من عدمه إلى الصين |
| Sana sadece daha iyi droidler değil, aynı zamanda, daha iyi bir general de gönderiyorum. | Open Subtitles | وليس ارسال افضل اليين فقط لكن قائد افضل |
| Sana gaz kurbanlarından birinin dosyası gönderildi. | Open Subtitles | لقد طلبت منهم ارسال صورة لاحد ضحايا الغاز اليك |
| Sanırım adli tıp birimini oraya sabah gönderebilirim. | Open Subtitles | بوسعي ارسال فريق التحليل الجنائي صباح الغد |
| Cep telefonum çekmiyor ve dışarıdaki telefon da bozulmuş. | Open Subtitles | لا يوجد ارسال في هاتفي والهاتف العمومي في الخارج معطلا |