"تأت" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmedin
        
    • gelmedi
        
    • gelme
        
    • gelip
        
    • gelmiyorsun
        
    • gelmemiş
        
    • geldin
        
    • gelmezse
        
    • gelmemiştin
        
    • gelmezsen
        
    • gelmeseydin
        
    • gelmemişsindir
        
    Teşekkürler ama buraya sadece birkaç evrak teslim etmek için gelmedin. Open Subtitles شكرا. ولكن, أنت لن تأت كل هذه المسافة لتسلمني بعض الأوراق.
    Çünkü bana randevu için yalvardın sonra da randevuna gelmedin. Open Subtitles ‫لأنك توسلت إلي ‫كي تحصل على موعد، ثم لم تأت
    Bu durumda yardım dışardan gelmedi, aksine içerden geldi. TED والمساعدة هنا لم تأت من الخارج، بل من الداخل.
    Orada üç gün bekledim, ama gelmedi. Haber de yollamadı. Open Subtitles انتظرت ثلاثة ايام, ولم تأت, حتى انها لم ترسل اى رسالة,
    Oh, madem utanıyorsun, gelme o zaman. Evde kal ve durumunu sindir. Open Subtitles حسنا لا تشعر بالحرج لا تأت, أشرب حتّى تفقد وعيك
    Sakın gelip de kapımı çalayım deme. Dönüp gitmek zorunda kalırsın. Open Subtitles لا تأت طارقاً على بابي , فسيتم إرسالك بعيداً
    Neden işlerini bitirince tekrardan buraya gelmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأت هنا عند أنتهائكِ من أعمالكِ ؟
    Şu silahla bana daha önce gelmemiş olman çok yazık. Open Subtitles سيئة للغاية أنت لم تأت لي عاجلا مع هذا السلاح.
    Bana hoşçakal demek için kendiliğinden gelmedin sanırım. Open Subtitles أنا واثقه أنك لم تأت لتقول وداعا كمبادره خاصه منك
    O bisikleti kurmak için tam 6 saatini harcadın ve Annie onu açtığında yüzündeki ifadeyi görmek için bile gelmedin. Open Subtitles الفطائر والهدايا لقد أمضيت 6 ساعات في تجميع تلك الدراجة من أجل , آني ولم تأت لتشاهد تعبيرات وجهها عندما فتحت الهدية
    Babanın cenazesi için bile gelmedin ama bu yüzden geldin, öyle mi? Open Subtitles أنت لم تأت لجنازة أبيك؟ لكنك أتيت من أجل هذا؟
    Babanın cenazesi için bile gelmedin ama bu yüzden geldin, öyle mi? Open Subtitles أنت لم تأت لجنازة أبيك؟ لكنك أتيت من أجل هذا؟
    Onunla konuşmalısınız. Bu sabah sınıfa gelmedi. Open Subtitles يجب أن أتحدث إليها إنها لم تأت إلى الفصل هذا الصباح
    Sence Barbara neden hastaneye gelmedi? Open Subtitles عندما يضربك شيءٌ ما في مؤخرتك لم تعتقد أن باربرا لم تأت للمشفى ؟
    Sözde bir arkadaşımla buluşacaktık. gelmedi... Open Subtitles كان من المفروض أن أقابل صديقة، ولكنها لم تأت
    Dün işe gelmedi, bugün de maaşını almak için de gelmedi. Open Subtitles لكنها لم تحضر إلى العمل مساء أمس ولم تأت لأخذ شيكها اليوم
    Olduğunda, sakın gelme. Çünkü içeri alınmayacaksın. Open Subtitles عندما يكون هناك واحدا، لا تأت لأنك لن تدخله
    Mezun kraliçenin orasını görmek istemiyor musun? gelme. Open Subtitles لا تريد أن ترى ملكة المدرسه عاريه لا تأت
    Önceleri sana çok dua ettim, gelip beni alasın eve götüresin diye. Open Subtitles لطالما صليت ان تاتي و تنقذني و تعيدني إلى البيت.. لكنك لم تأت
    Bayan Touchet'ların evine beni görmek için gelmiyorsun. Open Subtitles أنت لم تأت إلى السيدة Touchett ل في كثير من الأحيان لإجبار لي.
    Kayıt defterini de yakarım. Hiç buraya gelmemiş olursun. Open Subtitles و سأحرق دفتر النزلاء و أدعي أنك لم تأت هنا
    Senin burada çalışmayacağını biliyorum o halde orada çalışmam için benimle konuşmaya geldin. Open Subtitles حسناً، أعلم أنك لن تأت هنا لذا لابد أن آت حتى أعمل هناك.
    Eğer uçak bize gelmezse, bizim ona gitmemiz gerekecek. Open Subtitles إن لم تأت تلك الطائرة إلينا, فعلينا الذهاب إليها
    Buraya daha önce gelmemiştin, değil mi? Open Subtitles أنت لَمْ تأت هنا من قبل، أليس كذلك؟
    Bu öğleden sonra dövüşe gelmezsen deli bir adam sana kötü bir şey yapabilir. Open Subtitles إن لم تأت للعراك هذا المساء، فالمشوش هذا سيفعل شيئًا قذر بك.
    Eğer gelmeseydin şimdi evde oturup, gelmiş olsaydın neler yapıyor... olabileceğini düşünüyordun. Open Subtitles لو أنك لم تأت معنا, لكنتَ جالساً الآن في منزلك تُفكر فيما كان سيحدث لك بدلاً عما نحن مُقدمون عليه
    Buraya aşk hakkında konuşmaya gelmemişsindir. Open Subtitles مرحى، بالتأكيد أنت لم تأت هنا للحديث عن الحب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more