Eğer benimle artık çıkmak istemiyorsan neden bunu söylemiyorsun ? | Open Subtitles | اذا لم تكن تريد الخروج معي لماذا لم تقل ذلك؟ |
O lanet delikte, 2 hafta geçirmek istemiyorsan sus artık. | Open Subtitles | تراجع مالم تكن تريد قضاء إسبوعين في تلك الفتحة الداعرة |
O kendininkini istemedi ve benim bir bebeğe ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لم تكن تريد طفلها , و أنا احتجت إلى واحد |
Sonra silahları almak istemedin, derken oradan çıkmak istemedin. | Open Subtitles | ثم لمَ تأخذ المسدس, ولم تكن تريد المغادره |
Piliç, bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة |
Eğer bu işi istemiyorsanız başka birini bulurum. | Open Subtitles | إذا لم تكن تريد الوظيفه فسوف أعين شخصا آخر |
Evet. Onun yapmak istemediği şeyi yapmak istediğimde, yalnızca. | Open Subtitles | نعم ، فقط حين كانت أريد فعل شيئاً لم تكن تريد فعله |
Onu buraya zorla getirdim. Yapmak istememişti. | Open Subtitles | لقد جعلتها تأتى إلى هنا لم تكن تريد أن تفعل ذلك |
Seni dinlemeliydim. Çocuk istememiştin. | Open Subtitles | كان يجب أن أستمع إليك فأنت لم تكن تريد ذلك الطفل |
Tabii bu hakkı elde etmek istiyorsan başka. | Open Subtitles | مالم تكن تريد هذا |
Bunu istemeseydin kahrolurdum zaten ama Peder Francis, tacın kalemle de kazanılabileceğini düşünüyor, kılıçla değil. | Open Subtitles | سوف أخجل من نفسي إن لم تكن تريد استعادة تاجنا ولكن الأب (فرانسيس) يعتقد بأنه تستطيع الحصول على التاج بالحبر، وليس الدم |
Bisikletçi grubu vardı. Eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | تعلم أنّكَ لستَ مضطرّاً لفعل هذا إن لم تكن تريد. |
Tabî eğer burada bir yedi yıl daha kapalı kalmak istemiyorsan. | Open Subtitles | ما لم تكن تريد أن تبقى محتجز هنا لسبع سنوات أخرى |
Eğer yardımımı istemiyorsan bu gece neden gelip beni gördün? | Open Subtitles | إن لم تكن تريد مساعدتي، لماذا أتيت لرؤيتي الليلة ؟ |
Yani eğer o güzel, sıcak yatağı kaybetmek istemiyorsan şu hayallerden kurtulsan iyi olur. | Open Subtitles | إذا لم تكن تريد أن تخسر ذلك الفراش الدافئ الجميل من الأفضل أن تتخلض من تلك الأحلام |
Trenle sadece üç saat olmasına rağmen buraya bile gelmemi istemedi. | Open Subtitles | حتى أنها لم تكن تريد قدومي إلى هنا بالرغم أنها تبعد 3 ساعات فقط بالقطار |
Çünkü onlara gayri meşru olduklarını söylemek istemedi. | Open Subtitles | لأنها لم تكن تريد أن تخبرهما انهما غير شرعيين. |
Onun yerde, o şekilde yatmasını istemedin. | Open Subtitles | لانك لم تكن تريد ان تتركها مستلقيه بهذا الشكل |
Belki ölmek istemedin ama yaşamayı da umursamadın. | Open Subtitles | ربما لم تكن تريد الموت لكنك لم تكن مهتماً أن تعيش |
Piliç bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة |
Bu akıllı bir plan değildi. Gerçekten bizi öldürmek istemiyordu sürece. | Open Subtitles | لم تكن خطة ذكية إلا إذا لم تكن تريد أن تقتلنا |
Ve ortalığın kirlenmesini istemiyorsanız,... ..gruplar halinde tuvalete gitmek istiyoruz. | Open Subtitles | وإذا لم تكن تريد الفوضى إبدأْ بجَلْبنا في مجموعاتِ إلى الحمّامِ |
Ama açıkcası, sizinle çalışmak istemediği için Carmen'i suçluyamam. | Open Subtitles | لكن بصراحة انا لن الوم كارمن ان لم تكن تريد ان تعمل مع اي منكما |
Dinle, şu aptal oyuna katılmak istememişti. | Open Subtitles | انظر، هيا لم تكن تريد لعب .هذة اللعبة الغبية |
Son seferinde sen istememiştin. Simón buradaydı. | Open Subtitles | في آخر مرة، لم تكن تريد ان تفعل شيئا |
Tabii bu hakkı elde etmek istiyorsan başka. | Open Subtitles | مالم تكن تريد هذا |
Bunu istemeseydin kahrolurdum zaten ama Peder Francis, tacın kalemle de kazanılabileceğini düşünüyor, kılıçla değil. | Open Subtitles | سوف أخجل من نفسي إن لم تكن تريد استعادة تاجنا ولكن الأب (فرانسيس) يعتقد بأنه تستطيع الحصول على التاج بالحبر، وليس الدم |