"ستقف" - Translation from Arabic to Turkish

• durup
• duracak
• olacağını
• dikilecek
• duracaksın
• dikilip
• tarafında
• duracağını
• tarafını tutarsın

Sen barda durup sahneyi göreceksin.
ستقف عند الحانة وسترى الحافلة عند وصولها

Ve altı ay içinde, yargıcın önünde durup, ...hayatını geri kalanını içeride geçirmeni sağlayacak suçlara ilişkin kararı bekliyor olacaksın.
وخلال ستة شهور أنت ستقف أمام القاضي بإنتظار تلك الجرائم البشعة الكفيلة بإبقائك خلف القضبان لبقية حياتكَ

Uçak, güneş batımında "Route 4" ün 8. kilometresinde duracak.
الطائرة ستقف عند لافتة الميل السابع على طريق 4 بالغروب

Aşağıdayım! Orada öylece duracak mısınız yoksa beni bu lanet yerden çıkaracak mısınız?
هل ستقف هناك تنظر لى أم ستخرجنى من هنا ؟

İşler kötü gittiğinde yanında olacağını mı sanıyorsun?
أتظن حقاً أنها ستقف جانبك عندما تسير الأمور بشكل سيء؟

Orada eldivenli bir et parçası gibi dikilecek misin?
هل ستساعدني الآن أم أنك ستقف هناك كقطعة لحم ترتدي قفّازات؟

Erkeğinin yanında mı duracaksın yoksa o yemin de geri kalanlar gibi yalan mıydı?
هل ستقف معه، أم ذلك العهد كان كاذبا، مثل كل شيئ؟

Orada bir süre durup, buraya geri tırmanacaksın.
افكر فى انك ستقف هناك لفترة ثم ترجع هنا مرة اخرى

Burada durup böyle yalanlar söyleyeceksen artık gitsen iyi olur.
،إن كنت ستقف في مخزني وتجلس كأنك سجادة يفضل أن تذهب لمكان آخر

Sonra çocuk grubun içinde duracak. - Siz de çocuğun yanında durup...
الطفل سيقف مع المجموعة وانت ستقف قريب من الطفل

Orada durup seyredecek misin?
اذن انت ستقف فقط هنا وتشاهدها تحطم احشائي

Tek başına durup ağzın kapalı bir şekilde ben ne dersem sevimlice başını sallayıp kabul edeceksin aksi takdirde İncil'inin kalanı kül olacak.
ستقف وحيداً و مليىء بالسعادة،مع فمك المحكم الإغلاق موافقاً على كلّ ما قوله لك

Zamanı geldiğinde, işini kaybederse hükümet onun arkasında duracak mı bilmek istiyoruz?
ونريد ان نعرف عندما يحين الوقت اذا خسر عمله هل ستقف الحكومة الى جانبه؟

Bizzat kendim, takımım ve Chicago'nun tüm şehirleri.., ...senin ve Bensenville Belediyesinin arkasında duracak.
أنا وفريقـي ومدينـة شيكاغـو بأكملها ستقف مســانـدة لك ولسكــان بينسفيـل

Ağabeyine ona destek olacağını kanıtlamak için geç kalmış sayılmazsın... ablana yani.
ولميفتالأوانلتثبتلها... أنك ستقف بجانبه ... بجانبها

Orada dikilecek misin yoksa bir şeyler alacak mısın?
هل ستقف بدون حراك، أو ستذهب لتمسك بشيء ما؟

Orada dikilecek misin yoksa bir şeyler alacak mısın?
هل ستقف مكانك أم ستأخذ شـيئا ً؟ اللعنة..

Şimdi şöyle yapacağız. Oturacağım, sen benim arkamda ayakta duracaksın.
إليك ما سنفعله، أنا سأجلس وأنت ستقف ورائي.

Pekâlâ, sen... Böyle mi duracaksın?
أنا أساسا, هل ستقف هكذا طوال الوقت

Orada dikilip bana felsefe mi taslayacaksın yoksa içki mi ısmarlayacaksın?
هل ستقف هناك وتمارس الفلسفه أم ستبتاع لي شراباً؟

Sinirlenirim. Sonra sen benim tarafımda olursun, Dana onun tarafında olur, çocuklar ağlamaya başlar, ve köpek evi terkeder!
عندها أنا سوف أغضب وأنت ستقفين إلى جانبي ودانا ستقف إلى جانبه والأولاد سيبكون و الكلب سيخرج من البيت

Taksilerin duracağını hiç sanmıyorum. Çok geç oldu.
لا أظن أن هناك سيارة أجرة ستقف لكِ الوقت متأخر جداً

- Tabii ki onun tarafını tutarsın.
بالطبع ستقف بجانبها