| Hey Tüm bunlar gerçek mi, eğer gerçekse dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | إن كان كل هذا صحيحاً. عليك أن تكون حذراً جداً |
| Eğer Tüm bunların Hepsi kafamdaysa. Kontrol de edebilirim demektir. | Open Subtitles | إن كان كل هذا يدور برأسي، حينها يمكنني السيطرة عليه. |
| Bu geceden önce herşey basitti önemsediğim Tek şey krallığımdı. | Open Subtitles | قبل ليلة كان كل شيء بسيط كنت أهتم فقط لمملكتي |
| Her şey bittikten sonra bize kalan Tek şey, bu eski ev oldu. | Open Subtitles | لذا، بعد نفاذ المال كان كل ما تبقى هو هذا البيتِ العائلى القديم |
| Eğer bütün o cinsel gerilim seni rahatsız ettiyse özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف إذا كان كل هذا التوتر الجنسي جعلك غير مريحة. |
| Eğer bunların hiçbiri gerçek değilse, eğer bunların Hepsi birer kobay faresi deneyiyse, geçidin gerçek olmamasının da mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | إن لم يكن أي من هذا حقيقي , إذا كان كل هذا مجردتجربةفأرمختبر, عندئذ يكون من المعقول أن البوابة ليست حقيقية ايضا. |
| Eskiden Tüm istediğim buyken, şimdi en ufak bir isteğim yoktu. | Open Subtitles | ، لقد كان كل ما أردته والآن لا رغبة لي به |
| Ama o beni buldu ve Tüm senaryo daha da kabarmaya başladı... ve gittikçe, kötü, daha kötü, çok kötü oldu. | Open Subtitles | الأمر كان فقط بسبب أنها تعرفت علي .. ثم كان كل شيء لاحقا .. فقط يتفجر ويصبح الأمر أسوأ وأسوأ وأسوأ |
| Çünkü eğer her şey küçük parçacıklardan oluşuyorsa ve Tüm küçük parçacıklar için kuantum mekaniği geçerliyse, o zaman neden herşey içinde kuantum mekaniği geçerli olmasın? | TED | لانه إن كان كل شيء مصنوع من الجزئيات الصغيرة وكل الجزئيات الصغيرة تتبع لميكانيكا الكم إذاً الا يجب ان تنطبق ميكانيكا الكم على كل شيء ؟ |
| Sanatçı annemi fırçayı tabloya dokundurduğunda bazı şeyleri hayata geçirdiğini düşünürdüm. Bir an Tüm boşluklar, saf olasılık oldu. | TED | أمي فنانة، وكطفلة كنت دوما أشاهدها تأتي بالأشياء إلى الحياة بضربة من فرشاتها. للحظة كان كل شيء أبيضا تام النقاء. |
| Hala merak ediyorum acaba Sol'ün etrafındaki Tüm bireyler aşılanmış olsaydı ne olurdu. | TED | ولازلت أتسائل ما الذي كان يمكن أن يحدث إذا كان كل الأشخاص المحيطين بسول تم تطعيمهم. |
| Ama Tek umursadığın seks ise bana sahip olabilirsin, Marvin. | Open Subtitles | واذا كان كل ما يدور برأسك هو الجنس فلتحصل علية |
| O hâlde Fleming'in yapması gereken Tek şey, Nelson'un bilgisayarına önceden yazılmış bir mesaj gönderip onu kendi bilgisayarı hâline dönüştürmekti. | Open Subtitles | لذلك كان كل فليمينغ أن تفعل من هنا كان ل الإفراج السيناريو مكتوب مسبقا على جهاز الكمبيوتر نيلسون، تحويله إلى غيبوبة. |
| Tek derdim senin kanını bir kere daha içmek olsaydı bunu çoktan yapardım. | Open Subtitles | إن كان كل ما أردتهُ هو أن أتذوق دمكِ يمكننا القيام بذلك الان |
| Eğer bütün bunlar olmamış olsaydı, hepimiz şu andaonun cenazesinde olacaktık. | Open Subtitles | إذا كان كل هذا لم يحدث لكنا نقيم لها جنازتها الآن |
| bütün bunlar gerçekten bir çeşit değil mi diye soruyorum | Open Subtitles | أنا أسألكِ إذا ما كان كل ذلك حقًا كان منظمًا |
| Yâni bütün o ölümlerin, patlamanın ve kurtadamların sebebinin sen olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتعني إخباري أن هؤلاء الأموات ذلك الإنفجار، أولائك المستذئبين كان كل هذا بسببك؟ |
| Önceleri, Tek yapmam gereken camdan bakmak gerçek bir arkadaş görmekti ben ve ailem için her şeyi yapacak birini, ama şimdi Hepsi gitti. | Open Subtitles | من قبل كان كل ما علي فعله هو النظر عبر النافذة و سارى صديقة حقيقية انسانة ستفعل اي شيء لأجلي او لعائلتي لكن الآن |
| İçi tümüyle leopar derisi kaplanmıştı ve tamamı altın kaplamalı telefonlardan vardı. | Open Subtitles | كان كل شيء مغلفا ..بجلد النمر. و بها هاتف خاص مطلي بالذهب. |
| Spor filmlerinde olanlar doğruysa o topa küt diye çakacağım ve ben kaleleri dolaşırken herkes bir yandan adımı haykıracak. | Open Subtitles | و ان كان كل فيلم عن الرياضة صحيح فسوف أضرب تلك الكرة و الجميع سيهتف بإسمي بينما أدور على القواعد |
| Bu da neydi? O herif için hap mı çalıyorsun? | Open Subtitles | ما كان كل ذلك انت تسرق حبوب الدواء لذلك السافل |
| Bu adam Tek başına iken herkesin nerede olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أين كان كل شخص عندما كان المجرم وحيداً |
| "Kesinlikle. Bak, sen bizi buraya indirene kadar herşey kontrolüm altındaydı." | Open Subtitles | بالتأكيد، النظرة، كان كل شيء تحت السيطرة حتى قدتنا الى هنا |