| Dünyada Sahip olduğum tek şey sensin derken bana inan. | Open Subtitles | صدقني حين أقول أنك كنت كل ما لدي في العالم |
| Sahip olduğum tek şey bu. Hepsi bu. Ben buyum. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي ، هذه هي هذه هي حياتي ، هذا ما أمثل |
| benim her şeyim o, adamım. Üstüme gelmeyi bırak artık. | Open Subtitles | إنها كل ما لدي توقف عن تحطيم معنوياتي |
| Elimdeki tek şey sorgu odasındaki ucube, onun da Brian'ı kaçırdığını sanmıyorum. | Open Subtitles | كل ما لدي هو استخلاص المعلومات من الاستجواب |
| Tüm param bu. Lütfen alın. Üzgünüm ama hepsi bu. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي خذهمنفضلك،أناآسفة، هذايكفي. |
| her şeyimi gösterdim size. | Open Subtitles | لقد أريتكم كل ما لدي لقد أريتكم هزيمتي هنا |
| Bir motorum bir de sizler varsınız. Tüm sahip olduğum şeyler bu kadar. | Open Subtitles | و الآن لدي الدراجة و لدي أنتم هذا كل ما لدي |
| Elimde olanın hepsi bu . Sana pansuman yapmalıyız . | Open Subtitles | ،هذا كل ما لدي لنأمل أن يفي بالغرض |
| Ne yazık ki elimde olan tek şey günlük kahve makbuzları ve haftalık Thai yemeği siparişleri. | Open Subtitles | لسوء الحظ,كل ما لدي هي إيصالات القهوة اليومية و طلبات الطعام التايلندي لوريل لم تغادر منزلها كثيرا |
| Profesyonel fikrimce, bayanlar ve baylar ki Sahip olduğum tek şey bu çağrıldığım sırada zarar geri dönülemez boyuttaydı. | Open Subtitles | الان،برأي الحرفي،سيداتي سادتي،وهذا كل ما لدي في الوقت الذي استُدعيت به،كانت الاضرار غير ممكن ان نلغيها |
| Gerçek şu ki, Sahip olduğum tek şey bu. Buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | أتعرف ، الحقيقة هي ، هذا كل ما لدي ، وانا بحاجة لذلك |
| - Onu kaybedemem! O benim her şeyim! - Biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخسره فهو كل ما لدي - أعلم - |
| -Onlar benim her şeyim | Open Subtitles | إنهما كل ما لدي |
| Bak, Celeste benim her şeyim. | Open Subtitles | انظر, سيليست كل ما لدي |
| Tüm bunların içinde, bir çeşit sivil gibisin, biliyorum ama şu anda Elimdeki tek şey sensin. | Open Subtitles | أعرف أنك نوع من المدنيين في كل هذا ولكن أنت كل ما لدي |
| Evet, belki Japon'dur, bilmiyorum ama Elimdeki tek şey bu. | Open Subtitles | أجل، لعله ياباني ولكن انظروا هذا كل ما لدي |
| Tüm param 60 bin rupi, 5 dolar kadar. | Open Subtitles | كل ما لدي هو 60,000 روبيه مايعادل خمسة دورلات |
| Tüm param bu; 13 ve biraz bozukluk. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي 13 دولار وبعض الفكة. |
| Sana bu dünyada olan her şeyimi verdim... | Open Subtitles | إعطيتك كل ما لدي في هذا العالم ثلاثمائة دولار |
| Tüm sahip olduğum bir "rassal kanıt kutusu", ...ve bu arada "her beş ölüden dördü senin markanı içiyor. " | Open Subtitles | كل ما لدي هو علبة مضادة للعطب و "أربعة من أصل خمسة أشخاص متوفون يدخنون ماركتكم. " |
| Elimde olanın hepsi bu. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي |
| "Nasıl olsa elimde olan tek şey bu." | Open Subtitles | "هذا كل ما لدي الآن، على أي حال من الأحوال" |
| Dinle beni, Ulik'in kayıp silahını bulmak için elimdeki her şeyi kullanıyorum. | Open Subtitles | أصغي , انا أستخدم كل ما لدي لأيجاد سلاح أولك المفقود |
| Tek sahip olduğum sensin, oğlum. Artık sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | أنت كل ما لدي الآن يا فتى أنا وأنت فقط |
| Bu sahip olduğum her şey. Birisi hakkında birkaç bilgiye sahibim. | TED | هذا كل ما لدي. لدي بضعة حقائق عن بضعة أشخاص. |