| Bunu yeni misafirlerime çok sık söyleme şansım olmuyor ama senin bu hapishanede olman bir şeref. | Open Subtitles | أنا لا أقول هذا عادتا إلى نزلائى ولكن من الشرف لنا أن تكون معنا فى هذه المؤسسة |
| Bunların mükemmel bir şekilde işe yarayacağını söylemedim. Evet, çoğunuz Google'un bir internet sayfası bulma aracı olduğunu düşünürsünüz | TED | أنا لا أقول أنها كانوا سوف تكون جيدة . حسنا، معظمكم يعتقد أن جوجل شيءُ |
| Telefonda söyleyemem. Hepsi kayıtlı. | Open Subtitles | اٍننى لا أقول فقط اٍنه عندى باللون الأبيض و الأسود |
| Evet, belki ama alingan vahsi kedi diye bir sey demedim. | Open Subtitles | .بلى,ربمافعلت هذا, لكن . أنا لا أقول تلك الألفاظ التي قلتها |
| Ben bir şey söylemiyorum, sadece ben olsam böyle yapardım diyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول شيئا فقط أقول ما كنت سأفعله أنا أيضا |
| Sen iyi bir arkadaşsın ve ben bunu çok sık söylemem. | Open Subtitles | أنت صديق جيد و أنا لا أقول هذا بما فيه الكفاية |
| - Hayır, hayır. Haklısın. - Hayaletin yaptığını söyleme. | Open Subtitles | لا ,لا,أن على حق لا أقول أن الأشباح فعلت ذلك |
| Bir şey söyleme, yapma bunu bize. | Open Subtitles | لا أقول أي شيء. لا تفعل هذا بالنسبة لنا. |
| Abinle ablana pek bir şey dediğim yok, sakın terapistlerine söyleme. | Open Subtitles | ماذا؟ أنا لا أقول أي شيء أن أخاك وشقيقة لا اقول المعالجين. |
| Kimseyi öldürdüğünü söylemedim. Sadece resimdekine benzettim. | Open Subtitles | أنا لا أقول بأنها قتلت أي أحد فقط أنني أرى تشابهاً |
| Onun hatasi oldugunu söylemedim. | Open Subtitles | أنا لا أقول بأنها غلطته أنا فقط أحاول أن أفهم |
| Nasıl yaptığını bildiğimi söylemedim sadece yaptı diyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنني أعرف كيف فعلتها لكنها فعلتها |
| Birbirimizin saçını öreceğimizi söyleyemem. Ama onunla takılabilirim. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنه يمكننى تضفير شعرها لكن يمكن أن أبقى معها |
| Benimle sevişmenin hayallerini kuruyordun ve bu fantezinin benim de aklımdan geçmediğini söyleyemem. | Open Subtitles | اسمع، لقد كنت تحلم بمضاجعتي و لا أقول أن الخاطر لم يمر ببالي، حسناً؟ |
| Tatmin oldu demedim ki ben Ne tatmin ediyordu onu | Open Subtitles | أنا لا أقول أنه لم يتم أغوائه السؤال ماذا أغواه |
| Bunu sırf senin danışmanın ve menajerin olduğum için söylemiyorum. | Open Subtitles | و لا أقول ذلك لأنني وكيلة دعايتك مديرتك، و وكيلتك |
| -Aklınla konuştuğunu görüyorum, O'Neill. -Evet, bu nedenle pek fazla birşey söylemem. | Open Subtitles | أَراك تعبر عن رأيك بصراحة، أونيل نعم، لهذا السبب أنا لا أقول الكثير |
| Hiçbir zaman Charlie Vincent ile hoş vakit geçirmedim deme. | Open Subtitles | لا أقول لك أبدا كان وقتا طيبا. لا أقول لك ابدآ اوقاتآ جيدة مع تشارلي فنسنت. |
| Fakat bunun kötü olmadığını değil, yeni bir şey olmadığını söylüyorum. | TED | لكني لا أقول أن ذلك سيء، أقول وحسب أنها ليست جديدة. |
| İkimizden birini seç demiyorum ama bir noktada aramızda seçim yapmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | وانا لا أقول أنه يجب أن تختار أحدنا ولكن أحياناً ستضطر لاختيار أحدنا |
| Sana aileni affetmelisin ya da artık öfkelenmemelisin diyemem, nasıl istersen öyle yap. | Open Subtitles | لا أقول لكِ سامحي والديكي أو حتى لا تغضبي افعلى ما يحلو لكي |
| Ama sana burada kalmanı ve onunla ilgilenmeni söylemi... | Open Subtitles | لكنني لا أقول أنَّ عليكِ البقاء هنا وتهتمّي به |
| Bu yüzden nereden geldiğini Söylememeyi tercih ederim. | Open Subtitles | لهذا السبب أفضًل أن لا أقول من أين أتيت |
| Her şeyi bildiğimi iddia etmiyorum ama çok şey bildiğim doğru. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنني أعرف كل شيء لكنني أعرف قليلاً جدًا. |