"لا يحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevmiyor
        
    • sevmez ki
        
    • hoşlanmaz
        
    • hiç sevmez
        
    • hoşlanmadığını
        
    • sevmedi
        
    • pek sevmez
        
    • istemez
        
    • sevmezler
        
    • sevmeyen
        
    • sevmiyormuş
        
    • hoşlanmıyordur
        
    • sevmediğini
        
    ...ben burada yaşamak isterim, bu evi seviyorum ama babam Johnny'i sevmiyor. Open Subtitles أريد العيش هنا، و أحب هذا المنزل لكن أبي لا يحب جوني
    Bu çok zor. Eşcinseller neden çizgi film sevmiyor ki? Open Subtitles هذا صعب جدا لم لا يحب الناس الشاذون برامج الأطفال؟
    Başka kadınlara kızgın olabiliriz. Çünkü kim güzel bir kız kavgası sevmez ki? TED ‫يمكننا أن نغضب من النساء الأخريات،‬ ‫فمن لا يحب أن يشهد صراعًا بين امرأتين؟‬
    Hangi baba kızına bağlı olan erkeği sevmez ki? Open Subtitles أعني أيُّ نوع من الآباء هذا الذي لا يحب الشخص الذي يعاشر ابنته ؟
    Tanrı çirkinlikten hoşlanmaz. Şirinliğe de bayılmaz. En güzel düğün hediyesi hakikattir. Open Subtitles الرب لا يحب القباحة يا بام أعتقد بأن أفضل هدية يمكنكِ إهداوئها
    Patron senin gibi çöp kutularının etrafında dolaşan serserileri hiç sevmez. Open Subtitles لا يحب الزعيم بأن تتجول هنا وأن تنقب في صناديق القمامة
    Tamam ama yatak dokuz iğneleri sevmiyor ve yatak dokuz ilaçlarından biraz uzakta. Open Subtitles حسناً ولكن الفراش رقم 9 لا يحب الإبر وهو لا يتناول أدويته مطلقاً
    Bu arada çocuklarım da güreşi sevmiyor. TED وبالمناسبة، لا يحب أطفالي المصارعة أيضًا.
    - Gel hadi. - Bay Hughson kumarı sevmiyor. - Herkes kumarı sever, sen bile. Open Subtitles مستر هغسون ربما لا يحب المقامره كل أنسان يحب المقامره حتى أنت
    O kadar kötü bir at değildir, sadece uzun yolculukları sevmiyor. Open Subtitles انه ليس حصانا سيئا انه فقط لا يحب المسافات الطويلة
    Yani, gözlemeyi kim sevmez ki? Ama bir arkadaşım beni oraya götürdü ve bana fikrimi değiştiren birşey gösterdi. Open Subtitles اقصد من منا لا يحب الفطائر و لكن بعد ذلك أخذني صديق لي إلى هناك
    Kim çıplak bir kadının bir direğin etrafında dönüp durmasını sevmez ki. Open Subtitles من لا يحب مشاهدة نساء عاريات وهن يتمايلن على عمود معدني؟
    Tatlım, bu harika. Sen bir çocuksun ve üstelik Amerika kelimesini kim sevmez ki? Open Subtitles هذا ممتاز فأنتِ طفله ومن الذي لا يحب كلمه أمريكا؟
    Sürpriz olacak. Sürprizleri severim. Kim iyi sürprizleri sevmez ki? Open Subtitles ستكون مفاجئةً- أنا أحب المفاجئات,من الذي لا يحب المفاجئات الجيدة؟
    Bernie, Harry "Tanrı aşkına" denmesinden hoşlanmaz. Open Subtitles بيرني.. هاري لا يحب أن يقول الناس بحق المسيح
    - Belki bana birşeyler alır. - Senin şeylerinden hoşlanmaz o, Suicide. Open Subtitles ربما يشتري شيئا مني إنه لا يحب حاجاتك يا إنتحار
    Okuldan pek hoşlanmaz öyleyse mahkeme o kadar da ıstıraplı değildi. Open Subtitles برغم أنه لا يحب المدرسة لذا لا أعتقد أن ذلك يعتبر ألماً
    Tuhaf insanların geçitte gizlice dolaşmalarını hiç sevmez. Open Subtitles وهو لا يحب الغرباء يتختبئون في الممرات الجانبية
    İçeri girerken, Yusor'a ve annesine bakışlarından hoşlanmadığını söylemiş. TED وعندما كانت يسر تنتقل للسكن، قال لها ولأمها أنه لا يحب أشكالهم
    Stuxnet bir deney faresi gibi davrandı bizim peynirimiz sevmedi -- kokladı, ama yemek istemedi. TED ان دودة ستوكسنت كانت تتصرف كـ فأر المختبر الذي لا يحب الجبنة التي نقدمها له .. كان يشتم هذه الجبنة .. ولكنه لا يأكلها
    Lawrence, Cuba'yı burada bırakabilir miyim? İtalyan yemeklerini pek sevmez de. Open Subtitles أيمكنني أن أترك كيوبا هنا لا يحب الطعام الإطالي
    Kim etrafında böyle yetenekli isimler varken kendi TV programı olmasını istemez ki? Open Subtitles أعني , من لا يحب ان يملك برنامجه الخاص محاطا بمواهب كثيرة ؟
    Bazı insanlar uzun kuyruklarda beklemeyi sevmezler, Belki gece boyunca, hatta yağmurda bile. TED بعض الناس لا يحب الإنتظار في الصفوف الطويلة، ربما في وقت متأخر من الليل، وحتى في المطر.
    Bana kaşmiri sevmeyen bir kişi bulsana. Çok pahalıdır hem. Open Subtitles هات لي شخصاً واحداً لا يحب الكشمير، إنه باهظ الثمن
    Görünüşe göre Winslow kulübünden uzak kalmayı sevmiyormuş. Open Subtitles واكتشف أن " وينزلو " لا يحب الضياع بعيداَ عن حانته
    Belki de hakkımızda konuşmaktan hoşlanmıyordur. Open Subtitles و لكن ربما هو لا يحب أن يتحدث معك عن علاقتنا
    Tobias kardeşin masasında silah görmeyi sevmediğini bilmiyor musun? - Artık biliyorsun. Open Subtitles ألا تعرف بأن الأخ توباياس لا يحب أن يرى مسدَسات على طاولته؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more