| İyi seçilmiş bir heykel, temayı ve törenin tonunu genişletebilir. | Open Subtitles | نحت مختار بعناية سيساعد فى تحسين نغمة وشكل مراسم الحفل. |
| atıf değil. Bana göre, bu ilk sürrealist heykel çalışması, sonraki tüm sanatsal çalışmalara sabahın dördü betimlemesini kullanmaları için müthiş bir kılavuz oldu. | TED | وأعتقد أن هذا ما يسمى أول نحت سريالي قد يوفر تقريبا مفتاح لا يصدق لمتابعة الخيال الفني للرابعة صباحا. |
| Bu ahşap oyma, New Mexico'daki Zuni kabilesi üyelerinin elinden çıktı. | TED | هذا نحت خشبي قام بصناعته أفراد قبيلة زوني في نيو ميكسيكو. |
| Yeni bir yer fıstığı ezmesi heykeli daha bitirdim. Soyu tükenmiş birşey. | Open Subtitles | انتهيت للتو من نحت زبدة مخلوطة بالفستق مرة اخرى، تشبه الزاحف المجنح |
| Buz oyması çok yakın, ama o da tam olarak uymuyor. | Open Subtitles | أداة نحت الثلج كانت متقاربة لكن ليست متطابقة كلياً |
| Üzerine çok bir hayvan resmi oyup suda yüzer mi diye bakmak istemiş. | Open Subtitles | نحت وحشاً على المركب وحاول أن يحمله إلى المحيط |
| İşte bu şekilde heykel hakkında ileriyi sorgulayarak çalışmaya başladım . | TED | إذاً فقد بدأت هذا العمل لأتحرى أكثر عن كيفية نحت تلك المسافة بين هذا الجسم و ذاك. |
| Ama batıl inançlıları korkutmak için yapılmış bir heykel olmalı. | Open Subtitles | ولكن الأكثر احتماليه انه ...نحت أو تمثال لإخافه .المؤمنين بالخرافات |
| Step dansına. Kendimi iyi hissediyorum. heykel ve step dansı kursuna yazıldım. | Open Subtitles | أشعر بتحسن لدرجة أن اشتركت بدورة نحت و رقص نقري |
| Bunu heykel dökümünün içi olarak düşünün. | Open Subtitles | فكري بالأمر على أنه نحت من الداخل إلى الخارج |
| Pygmalion efsanesine dayanarak bir sanatçı o kadar güzel o kadar mükemmel bir heykel yapmış ki ona aşık olmuş. | Open Subtitles | أنها تقوم على أسطورة بيغماليون قصة فنان الذي نحت تمثالاً جميلاً جداً |
| Dünyanın asla tanımayacağı en iyi 9 zanaatkâr bu muhteşem parçaların oyma sürecinde parmaklarını, bacaklarını ve yaşamlarını kaybetti. | Open Subtitles | تسعه من أفضل الفنانين في العالم إستهلكوا أيديهم و حياتهم أثناء نحت هذه التماثيل الرائعه |
| Bu muhteşem parçaların oyma sürecindeki Avustralyalı saygınlık ve yaşam. | Open Subtitles | إستهلكوا أيديهم و حياتهم أثناء نحت هذه التماثيل الرائعه |
| Bu seneki kabak oyma yarışmasına katılıyor musunuz pek emin değildim. | Open Subtitles | {\pos(192,200)}لست متأكدا في رغبتك بالمشاركة هذا العام في مسابقة "نحت اليقطين"، |
| Koridorda dev bir buz heykeli olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرفون أن هناك نحت الجليد العملاقة في القاعة؟ |
| ...çalışmaya dikkatle bakınca, öyle acıklı, öyle dokunaklıydı ki sadece tereyağı oyması değil, tereyağı sanatıydı. | Open Subtitles | عندما وضعت عيني علي تلك القطعة الدرامية شعرت بها إنها ليست مجرد نحت زبدة إنها فن بالزبدة |
| Kemiği oyup aralarındaki boşluğa yama koyabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا نحت العظم ,واستخدام الطعوم في الحيز بينهم ؟ |
| Elbette ki bal kabağını oymak için yardım istemedikçe. | Open Subtitles | إلا إذا بالطبع إن أردت بعض النصائح حول طريقة نحت تلك اليقطينة |
| Şimdi sen diyorsun İsa adını bu duvara kazıdı doğmadan 51 yıl önce. | Open Subtitles | اذن انت تقول ان عيسى نحت اسمه هنا على هذه الخشبة 51 سنة قبل ميلاده |
| Sven Maris'in buzdan heykelini bitirmiş ve Maris biraz kilolu yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | أنهىَ سفين نحت ثلجِ ماريس، و هي تُقنَعُ بأنّها تَنْظرُ قليلاً هبي. |
| Hiç heykeliniz yapıldı mı, Bay Adams? | Open Subtitles | هل تم من قبل نحت لك يا سيد (أدامز) ؟ ؟ |
| İzninle yontulalım çaresiz sessizliğimizde. | Open Subtitles | دعونا نحت في صمت ميؤوس منها. |
| Ruh Kılıcı'nı kafana tutacaklar ve ağzıyla zihnindeki gerçekleri kazıyacaklar. | Open Subtitles | انهم سوف يمسكون روح السيف على رأسك ومع نصله، نحت الحقيقة من عقلك |
| Ben sadece yastığı yaptım. O da taç kısmını, kalbi ve mücevherleri şekillendirmiş. | Open Subtitles | أنا أعددتُ الوسادة وحسب، وهو نحت التاج والقلب والمجوهرات. |