| Öyleyse ofisimde karşıma geçip yüzüme karşı yalan söyledin demektir. | Open Subtitles | لأن هذا يعني أنك جلست في مكتبي وكذبت في وجهي. |
| Bana Mac hakkında, Mac'e benim hakkımda, hakime ise herkes hakkında yalan söyledin. | Open Subtitles | بإخبارى كذباً عن مـاك . وإخبـار ماك عنى كذباً . وكذبت على القاضى .بخصـوص الجميـع |
| - Onu kollarına çektin ve dostuma da ihanet ettin ve Rajiv hakkında yalan söyledin. | Open Subtitles | ــ لقد أغريتها الى أحضانك وخنت صديقى وكذبت بخصوص راجيف |
| Orada öylece durup ona para teklif ettim ve evliliğim hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | لذا, أنا فقط وقفت هناك و تحدثت معها بخصوص المال وكذبت بشأن زواجي |
| Sana yalan söyledim çünkü doğrusu bu sanıyordum. | Open Subtitles | وكذبت عليك أعتقدت إنه الشئ الصحيح لأفعله |
| Kütüphanede bize yalan söyledi. Hamileliği hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد كذبت علينا بالمكتبة وكذبت علينا بشأن الحمل |
| Altın sahteydi. Bu yüzden trenden bir ceset attınız ve polislere yalan söylediniz. | Open Subtitles | ألهذا السبب، رميت بجثة من القطار وكذبت على الشرطة، لتحتفظ بها؟ |
| Seni beş para etmez herif! Gözümün içine bakıp bana yalan söyledin! | Open Subtitles | أنت مثير للشفقة ، لقد نظرت إلى عينيّ وكذبت عليّ |
| Oraya sana yardım etmeye gelmiştim ama sen gözümün içine baka baka yalan söyledin. | Open Subtitles | ما الأمر مدرب ؟ كنت أحاول مساعدتك ونظرت في عيني وكذبت علي |
| Daha pek çok yalan söyledin, sonra, en iyi dostumun kocasını, sana daha çok ilaç yazması için kandırdığını öğrendim. | Open Subtitles | وكذبت عليّ في الكثير وبعدذلكاكتشفأنك .. قصدت زوج أعزّ صديقاتي لطلب المخدرات |
| Çünkü o zaman ofisimde karşıma geçip suratıma karşı yalan söyledin demektir. | Open Subtitles | لأن هذا يعني أنك جلست في مكتبي وكذبت في وجهي. |
| Ama onu ben öldürmedim. Kitabında ve bizle ilk konuşmanda yalan söyledin. | Open Subtitles | ،كذبت في كتابك .وكذبت في أوّل مرّة تحدّثنا فيها |
| Benim gözlerimin içine bakarak bana yalan söyledin. Bana yardım edecekmiş gibi davrandın. | Open Subtitles | نظرت في عينيّ وكذبت في وجهي وتظاهرت بأنّك تودّ أن تساعدني |
| Çalıştığı şirketi aradım, yalan söyledim tabi, onlar Andy'nin ortağı olduğunu söyledim, ve onlarda bana künyenin üzerindeki harfleri söylediler. | Open Subtitles | لقد اتصلت بشركة النسب الثابتة، وكذبت عليهم... أخبرتهم أنني شريكة، أندي و أخبروني ما هي الحروف الأولى التي على السوار |
| ve ben yalan söyledim, ve ben biraz aptalca şeyler söyledim, ve özür dilerim. | Open Subtitles | وكذبت , قلت اني فعلت اشياء غبية وانا اسف |
| ve yıllar geçtikçe, bu daha da zorlaştı kendime yalan söyledim ve mesele olmadığını söyleyerek kendimi kandırdım. | Open Subtitles | وتوالــت السنــوات وكذبت على نفسي وأقنعتها أنها لاتعني شيئاً |
| Çaldim,yalan söyledim,öldürdüm ve beni sevenleri kendimden uzaklastirdim. | Open Subtitles | سرقت وكذبت وقتلت وسحبتني بعيداً عمن أحبني |
| Ormanda bir iblis gördüm ve kendimi korumak için yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد رأيت شيطاناً في الغابة، وكذبت لكي أحمي نفسي. |
| Bir komplocuyla yattı ve bu konuda yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد أقامت علاقة مع متامر معروف وكذبت بهذا الشأن |
| Arabamı çaldı, kaza yaptı, bu konuda bana yalan söyledi... | Open Subtitles | حتى أنها سرقة سيارتي, وحطمتها وكذبت علي حول ذلك |
| Delil değiştirdiniz ve bir yargıca yalan söylediniz. | Open Subtitles | بحصولك على وشم. تلاعبت بالأدلة, وكذبت على قاضية |
| Onca zaman yatacak yeri vardı da bana yalan mı söyledi? | Open Subtitles | هل كان لديها مكان تمكث فيه وكذبت عليّ طوال الوقت ؟ |