| karar vermen için şimdi tam zamanı neyin kararını vereceğim? | Open Subtitles | لقد حان الوقت لك لكى تقرر ذلك أقرر ماذا ؟ |
| İplerin kimin elinde olduğuna karar vermen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تقرر من صنع لحم الخنزير ومن الذي طبخه. |
| Anlatsana, polis olmaya karar vermen nasıl oldu? | Open Subtitles | أخبرني، ما الذي جعلك تقرر لتصبح شرطي، على أية حال؟ |
| - Bütün bunlara değip değmeyeceğine karar vermen gerekiyor. - çekil. Dur. | Open Subtitles | يجب أن تقرري إن كان هذا الأمر يستحق العناء |
| Çok yakında ne olduğuna karar vermen gerekecek. | Open Subtitles | أتعلم، قريباً سيتعين عليك أن تقرر من تكون |
| Bana şu iyiliği yapıp yapmadığına karar vermen lazım. | Open Subtitles | عليك ان تقرر ان كُنت ستفعل المعروف ذلك لي ام لا. |
| Şimdi karar vermen gerekiyor etkili olmak mı yoksa kusurlu olmak mı? | Open Subtitles | و الآن عليك أن تقرر تفكيرك المؤثر أم مرضك المخزي |
| Zamanını biraz hareketlenip işini yaparak mı yoksa kendine acıyarak mı geçireceğine karar vermen lazım. | Open Subtitles | دعني أعيد صياغة الجملة يجب عليك أن تقرر إذا كنتَ تريد استعادة معنوياتك انهض من السرير وقم بعملك |
| Senin yapman gereken tek şey ise, onlardan biri olup olmadığına karar vermen. | Open Subtitles | وكل مابقيَ عليكَ ان تفعله هو ان تقرر إن كنتَ واحداً منهم |
| Senin yapman gereken tek şey ise, onlardan biri olup olmadığına karar vermen. Bu ne demek oluyor? | Open Subtitles | وكل مابقيَ عليكَ ان تفعله هو ان تقرر ما إذا كنتَ لاتزال واحداً منهم ماذا يعني؟ |
| Bak Dev, hayatında bir an gelir ve ne tür bir adam olmak istemenle ilgili bir karar vermen gerekir. | Open Subtitles | إستمع ديف , تأتي نقطة في حياتك عندما يجب عليك أن تقرر أي نوع من الرجال أنت |
| Hayatının kalanını bu insanla geçirmeyi seçersen... onunla ne kadar şey paylaşacağına karar vermen gerekir. | Open Subtitles | أعني، إن اخترت قضاء بقية حياتك مع هذا الشخص، حينها عليك أن تقرر كم ستشارك معها. |
| Ben bu soruları kendim için cevapladım ama senin karar vermen gerek Josh. | Open Subtitles | عن نفسي , فلقد جاوبت تلك الأسئلة لكن أنت يجب أن تقرر يا جوش |
| Ona ne yapılacağına karar vermen için buraya gönderdim. | Open Subtitles | لقد سحبتها إلى هنا حتى تستطيع أن تقرر ماذا تفعل بها. |
| Şu an karar vermen gerekiyor, çünkü bu senin hayatın. | Open Subtitles | إستمعِ إلي لابد أن تقرري .حالاً لأن هذه حياتٌك |
| Ayrılığımızın numara olup olmadığına karar vermen gerektiğini söylediğimi biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعلم بأنني قلت يجب أن تقرري اذا كان التظاهر حقيقيا أم لا.. |
| Yüzünün neye benzeyeceğine karar vermen için 5 dakikan kaldı. | Open Subtitles | الآن أمامك 5 دقائق لتقرر كيف تودّ وجهك أن يبدو. |
| Seni daha iyi hissettirecekse söyleyeyim karar vermen sandığımdan daha uzun sürdü. | Open Subtitles | حسنٌـ، لو جعلك هذا تشعر بارتياح أخذ منك ساعة أطول لتُقرر |
| - Bugün karar vermen gerekmiyor, değil mi? - Hayır. | Open Subtitles | ـ ليس من الضروري اتخاذ قرار اليوم ، صحيح؟ |
| Bence, otantik bir Meksika yemeği yemeden, böyle bir karar vermen doğru değil. | Open Subtitles | لااعتقد انه من الصحيح إتخاذ قرار مثل هذا دون ان تأكلي طعام مكسيكي |
| Dinle, bence bütün ev ödevlerini yapmaya karar vermen gerçekten çok sevimli bir şey. | Open Subtitles | اسمع، أظن أنه من الرائع حقاً أنك قررت أن تفعل كل هذا الواجب المنزلي |
| Neden sürekli onun yerine karar vermen gerekiyor? Takımdan zaten ayrıldı. | Open Subtitles | ليس قرارك، فلمَ دومًا تتطوع باتّخاذ القرارات نيابة عنه؟ |
| Ama önce senin ne istediğine karar vermen lazım. | Open Subtitles | لكنّي أريدك أن تقرّري ما تريدين |
| Her halükârda karar vermen gerek. Şu anda olmuş gibi davran. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالاتين, عليك أن تُقرر تظاهر بأنه حدث الآن |