| Rujunu sürme şeklini... o kadar dikkatli sürerdi ki. | Open Subtitles | الطريقة التى تضع بها المكياج. كانت تضعه بعناية بالغة. |
| Çok sürme, tatlım. Şişesinde fazlasının zararlı olduğu yazıyor. | Open Subtitles | لا تضع الكثير منه، كُتب على القنينة أنّ الكثير منه قد يؤذي |
| Fazla hızlı sürme. Dışarıda çok polis var. | Open Subtitles | لا تقد بسرعة جداً هناك الكثير من الشرطة بالخارج |
| Gözlerine çektiğin sürme | Open Subtitles | الكحل الذي يُظلّمُ عيونَكَ |
| Eski püskü elbiseler giy, ruj sürme, parfüm de kullanma. | Open Subtitles | البسي ملابس رثة ولا تضعي احمر الشفاه، ولا تتعطري |
| İzini sürme imkanımız da yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة لاقتفائه |
| Evraklar daha içerikli oldu. Elektronik iz sürme, yüz tanıma programları çıktı. | Open Subtitles | الوثائق أصبحت أكثر تطورا، التعقب الإلكتروني، التعرف على الوجوه. |
| Elini sürme. | Open Subtitles | لا تضع يدك هُناك إننى اشرب تلك المياة |
| Bir daha asla bana bu şekilde elini sürme. Anladın mı? | Open Subtitles | لا تضع يدك علي أبداً مرة أخرى، أتفهم؟ |
| Sen de bir daha bana elini sürme. | Open Subtitles | واياك ان تضع يديك علي مرةً اخري |
| Oğlunu öne sürme ya da başka şeyler yapma. | Open Subtitles | لا تضع ابنك بالمقدمة وتفعل شيئًا آخر |
| - Size anlatmak için ne yapmam... - Bana elini sürme. | Open Subtitles | لا تضع يديك علي |
| - Bana elini sürme! - Sana elimi sürmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تضع يدك عليّ - لن أضع يدي عليكِ - |
| Tren yolunda araba sürme!" | Open Subtitles | لا تقد السيارة على سكة الحديد! |
| Tren yolunda araba sürme! | Open Subtitles | لا تقد السيارة على سكة الحديد! |
| Gözlerindeki sürme gibi, | Open Subtitles | قريبا كقرب الكحل من عيناك |
| Biraz daha sürme çekelim. Kutuyu bitirelim. | Open Subtitles | يمكننا أن نضع بعض الكحل |
| - Elini ona sürme! | Open Subtitles | - لا تضعي يدك عليه |
| Elini sürme bana! | Open Subtitles | لا تضعي يديك علي! |
| İzini sürme imkanımız da yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة لاقتفائه |
| İz sürme yeteneğimi kullanarak vampirlerin bu terk edilmiş mezbahanın derinliklerindeki yuvalarını saptadık. | Open Subtitles | باستخدام قدرتي على التعقب , حددنا مكان عش مصاصي الدماء عميقا تحت مذبح مهجور |
| Gözlerine göz kalemi, sürme çekiyormuş gibi görünüyordu.-ikisi aynı değil mi? | Open Subtitles | - ويبدو أنه يضع مسكرة أو كحل . -وهل لهما علاقة ؟ |
| Şu anda canavar izi sürme aletleri işimize çok yarardı. | Open Subtitles | ما نحتاجُه في الوقت الحالي هو مُعداتٌ لتعقُّب الوحش |
| İçinde..., pekala, hızlı sürme. | Open Subtitles | بداخل... حسناً، لا تقودي بغضب. |