"أو شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • filan
        
    • falan mı
        
    • bir şey
        
    • ya da
        
    • yoksa
        
    • veya
        
    • şey mi
        
    • mı ne
        
    • falan yok
        
    • falan da
        
    Panik içinde kaçacağımı filan sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت سأكون مثل المذعور. الذي يريد أن يهرب أو شيء.
    Körlere yardım etmek gibi, misyoner olmak filan gibi. Open Subtitles مثل مساعدة العميان أو أعمل بالتبشير أو شيء ما؟
    Ama sonra gaz içeri falan mı kaçtıysa artık, inek patladı. Open Subtitles لكن ذلك الغاز عاد إلى الداخل أو شيء من هذا القبيل
    Burada yaptığın şey bu mu yoksa etrafta bir Zendo falan mı var? Open Subtitles حسناً, هل كان ذلك ماتفعله هنا ألديك جلستُ تأملٍ أو شيء من هذا؟
    Bu çoban köpeği ya da başka bir şey. Haydi. Yavaşça dönelim. Open Subtitles أنه كلب مراعي أو شيء من هذا القبيل أسرع، استدر ببطيء ولنبتعد
    dediğini hatırlıyorum. Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin ya da buna yakın bir rakam var. TED ولكن تحتوي تركيا حاليا على ما يقارب 2مليون و300 ألف شخص أو شيء من هذا القبيل، إذا قمت بحساب عدد اللاجئين.
    Bu bir toplanti mi, yoksa randevu gibi birsey mi? Open Subtitles أهو إجتماع أو أنه موعد أو شيء من هذا القبيل؟
    veya onun ilaç etkisi altında olup olmadığını biliyor musunuz? TED هل تعلمي إذا هو ثمل أو شيء من هذا القبيل؟
    Benimle ilgilenemiyorsan evde otur TV izle ekmek kızartma makinesine filan ateş et. Open Subtitles إذا أنت لا تستطيع التعامل معي الآن ثم فقط يبقى في البيت ويضرب تلفزيونك، إنفجر محامص زوج أو شيء.
    Ya adamımız bir kilise işinde filan onu tanımış ve saplantı yapmışsa? Open Subtitles ماذا لو رجلنا يعرفها من الكنيسة، أو العمل، أو شيء من هذا، وانه مهووس بها؟
    Sonuç olarak operaya filan yetişecek değilim. Open Subtitles لست مستعجلاً لحضور حفل أوبرا أو شيء كهذا
    Bir sürü toz filan alıyor ya. Hasta filan değil ya. Open Subtitles لقد أخذ جميع مساحيقهم و أغراضهم أنه ليس مريضاً أو شيء من هذا القبيل، أليس كذلك؟
    Kalp krizi geçirip yere yığıldığını falan mı düşünüyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أنه على أرضية منزله مصابًا بأزمة قلبية أو شيء كهذا؟
    Çok hasta görünüyorsun Bay Birnam. Ateşin falan mı çıktı yoksa? Open Subtitles أنت تبدو مريضا للغاية هل انت مصاب بالحمى أو شيء من هذا القبيل؟
    Gece yarısı kalkıp alarmın çalmasını falan mı bekliyorsun? Open Subtitles ما تفعله أنت، استيقظ متأخرًا في الليل وأشاهد المنبه أو شيء من هذا القبيل؟
    Ormana gidip mantar,... çiçek veya benzeri bir şey toplayacağım. Open Subtitles سأذهب للغابة للبحث عن الفطر أو الزهوز, أو شيء آخر
    Tarif edemiyorum... parlayan bir ışık, duman veya başka bir şey... tümseğin orada alışılmadık bir şeyler... olduğunu hissetmeme yol açtı. Open Subtitles أنا غير قادر تماما على وصفها ومضة من الضوء أو الدخان أو شيء مما أشعرنى بأن شيئا ما خارج عن المألوف
    Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu daha önce hiç görmediğim bir şeydir. TED وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل.
    RW: Bir gece filme gitmeye veya bir şeyler yapmaya ne dersin? TED رايان: ليلة واحدة، هل تريد الذهاب إلى السينما أو شيء من هذا؟
    Biriyle mi yattın veya buna benzer bir şey mi? Open Subtitles هل حصلتي على مخدر أو شيء من هذا القبيل ؟
    Çitler hakkında mı ne, seninle konuşacaktı. Open Subtitles لا بد بأنها تود الحديث عن المُلكية أو شيء من هذا القبيل
    Sizin katılmanız gereken bir "hip hop" meclisi falan yok mu ya? Open Subtitles إتفاقية الهيب هوب أنتم الإثنان يجب أن تكونا سيئة أو شيء ما؟
    İyi bir şarkıcı olduğu falan da yok. Open Subtitles ليس الأمر وكأنها مُطربة جيدة أو شيء كهذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus