| Sen mi yemek istiyorsun? Başka biri mi yemek istiyor? | TED | هل تريدي أن تأكلي؟ أهناك شخص آخر يريد أن يأكل؟ |
| Bu karavanı alabilirsin ve büyük bir ihtimalle iyi fiyat olur çünkü en kısa sürede şehirden ayrılmak istiyor. | TED | تستطيع شراء هذه المقطورة، و ربما تحصل على عرض جيد حقا لأنه يريد الخروج من البلدة بأسرع وقت ممكن. |
| Hızlı silahşorunuzu tanımak ve ne kadar hızlıymış görmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد فقط مبارزة مقاتلكم يريد أن يعرف مدى سرعته |
| Yapmak istediği şeyleri yapmak için bundan biraz daha etkili yöntemleri vardır. | TED | إن لديه طرق أكثر قوة عن ذلك لفعل ما يريد أن يفعل. |
| Ama beni bir erkeğin bir kadını istediği gibi istiyor musun? | Open Subtitles | لكن هل تريدني ؟ بالطريقة التي يريد بها رجل امرأة ؟ |
| Hayır, ama o da kaçmak istiyor yani ona biraz yardım edeceğiz. | Open Subtitles | لا, ولكنه يريد اللجوء الهرب ايضا لذا, سنمدّه بالمساعدة البسيطة من ناحيتنا |
| Sultan bunu yapmak istiyor. O zaman belki kendini affedebilir. | Open Subtitles | وهو يريد تحقيق ذلك على أمل أن يسامح هو نفسه |
| İstediklerini yapması için diğerlerini ikna etti. Altını önce almak istiyor. | Open Subtitles | اقنع الاخرين على ان يفعل مايريد يريد ان يأخذ الذهب قبلا |
| Buffalo Bill, Harika At Ömer'i istiyor. İyi para veriyor. | Open Subtitles | بافاو يريد ان يشترى الحصان العجيب، سوف يدفع مبلغ جيد |
| Arkadaşım bu işin altından kalkıp kalkamayacağını hemen öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | صديقى يريد أن يعرف بسرعة إن كنت تستطيع حل مشكلته |
| Adı listede yok ama Luca Brasi seni görmek istiyor. | Open Subtitles | ليس على اللائحة و لكن لوكا برازى يريد أن يقابلك |
| Bizden 1 milyon dolar istiyor, Dave. Eminim bağlantı kuracaktır. | Open Subtitles | انه يريد مليون دولار،ديف أنا واثق من أنه سيتصل بنا |
| Binbaşı Borzov, Albay Malchenko sizi hemen karargahta görmek istiyor. | Open Subtitles | ماجور بورزوف,كولونيل مالتشنكو يريد أن يراك علي الفور في المقر |
| Benim için daha 10 dakikadır çalışıyor ve şimdiden başkan olmak istiyor. | Open Subtitles | لقد بدأ عمله منذ عشر دقائق وأصبح يريد أن يكون ملك النفط |
| Bill? Steve daha çok boya lazım mı bilmek istiyor. | Open Subtitles | ستيف يريد أن يعرف إذا كنا بحاجة لمزيد من الطلاء. |
| Ben bunları biliyorum, ama o kendi yolunu gitmek istiyor. | Open Subtitles | أفهم الوضع .. لكنه يريد فقط أن يصنع أشياء لنفسه |
| Nazır ikinizide görmek istiyormuş. Sana soracağı bazı sorular varmış. | Open Subtitles | ،يرغب الحاجب أن يراكما حيث أنه يريد توجيه اسئلة لكما |
| Benim vurgulamak istediğim şey, eğer birileri klozeti çalmak istiyorsa, onu zaten çalacaklardır. | Open Subtitles | وجهة نظرى انة لو هناك احد يريد ان يسرق المرحاض فسوف يسرق المرحاض |
| Gerry Kennedy'nin fazla söze ihtiyacı yoktu, o müziği tercih ederdi. | Open Subtitles | جيري كينيدي لم يكن يريد الكثير من الكلام أنه يفضل الموسيقى |
| Gitmek istemiyorum. Neden birisi bu partiye gitmek istesin ki? | Open Subtitles | لا اريد الذهاب لماذا يريد اي أحد الذهاب الي هناك؟ |
| Haydi, eğer bezelye isterse, "bezelyeyi uzat" demesi gerektiğini söyle ona. | Open Subtitles | هيا اخبريه اذا يريد بعض الفاصوليا عليه ان يقول ناولني الفاصوليا |
| Murdoch'un bulmasını istemedi o yüzden geri kalanı başka bir yerde saklı. | Open Subtitles | انه لا يريد ان يحصل عليه ميردوك لذا اخفاه في مكان اخر |
| Peki, o zaman ilk iş para isteyip istemediğini öğrenelim. | Open Subtitles | يجب أن نعرف أولا إذا كان يريد مالا أم لا |
| "Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. | TED | وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد |
| Eğer dans edeceksiniz, ahçılar bilmek istiyorlar ona göre mutfaktan çıkacaklar. | Open Subtitles | إن رقصت، يريد الطهاة أن يعرفوا. حتى يستطيعون الخروج من المطبخ. |
| Benim bildiğim, insan bir şey yapıyorsa mutlaka kendisi için bir şey istiyordur. | Open Subtitles | إن ما أفهمه هو أن الرجل يفعل ما يفعله لأنه يريد شيئاً لنفسه |
| Bu yüzden ve beni ölü görmek isteyecek bir kaç yanık izinden. | Open Subtitles | هذا و سببان آخران، آثار الحرق من الذي يريد أن يراني ميتـه |