| Bu seçimler aslında bizi iki tehlikeli yan etkiyle bıraktı. | TED | وقد تركت لنا هذه الخيارات اثنين من الآثار الجانبية الخطيرة. |
| - Buraya gelmiş olması gerekirdi. - Takımından bir kişiyi geride bıraktın. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون هنا الآن لقد تركت أحد أعضاء فريقك خلفك |
| Anası nereye gitmişti bilmiyorum ama bütün kedilerini ortalıkta bırakmış. | Open Subtitles | لا أعلم أين ذهبت أمه لكنها تركت كل قططها هناك |
| Ben de ulusal televizyonda çalışmak için birini terk ettim. | Open Subtitles | تركت شخصاً ما، أيضاً لكي أكون هنا في التلفزيون الوطني |
| Sonra sen kafamı tuvalete sokmuştun. Ben de armut koltuklarını bırakmıştım. | Open Subtitles | و بعـد أن سحبت رأسي مـن المرحـاض و تركت أنـا خصيتـاك |
| Bu canavarın yaşamasına izin verdiğin için mi görevi başardığını sanıyorsun? | Open Subtitles | لذا تعتقد بسبب انك تركت هذا الوحش يحيا فلديك المهمه ؟ |
| Giselle adlı Avusturyalı bir kızla tanışmıştım. Kalbimde parmak izini bıraktı. | Open Subtitles | التقيت بفتاة نمساوية كان اسمها جيزيل وقد تركت بصمتها في قلبي |
| Bu ne hareket! Maggie Peyton Dale Jarrett'ı bir anda arkada bıraktı! | Open Subtitles | يا لها من حركة ماغي تركت ديل جاركيت لتصبح السيارة 88 خلفها |
| Arkadaşlarının tele sekreterlerine mesaj bıraktı. Ayrıntıları öğrenmek için gelecekler. | Open Subtitles | تركت برسائل على أجهزة الرد لأصدقائها سيأتون قريباً ليعلموا بالتفاصيل |
| Hiç fena değil, Hot Dog, ama liderini geri bıraktın. | Open Subtitles | , ليس سي ايها الكلب المثير ولكنك تركت قائدك خلفك |
| Kızımızı o şımarık, bencil duygusuz, bodur sürtüğe mi bıraktın? | Open Subtitles | تركت ابنتنا في رعاية تلك المدللة والانانية والمزعجة المتخلفة عاطفيا؟ |
| Eve gitmem lazım. Annem mesaj bırakmış doğum gününü kutlamak için burada olacakmış. | Open Subtitles | لابد أن أذهب إلى المنزل ، فقد تركت أمي رسالة أنها ستصل اليوم |
| Mezhebi 3 ay önce bırakmış ve erkek arkadaşıyla oradan taşınmış. | Open Subtitles | لقد تركت الطائفة منذ 3 أشهر و إنتقلت للعيش مع حبيبها |
| Şunu bil ki, sana yaptıklarımın utancından dolayı kampı terk ettim. | Open Subtitles | يكون بعلمك اني تركت هذا المخيم لشعوري بالخزي لما فعتله لك |
| Stanford Üniversite'sini bırakmıştım, Tunus'tan, Kisangani'ye oradan Kahire'ye geçtim günde 10 dolara nasıl hayatta kalacağımı öğrendim. | TED | حينها تركت دراستي بجامعة ستانفورد، وذهبت من تونس إلى كيسانغاني إلى القاهرة وتعلمت كيف أقضي يومي بعشرة دولاراتِ فقط. |
| Bir avuç Çoğalıcının evimizi elimizden almasına izin verirsem ne olayım. | Open Subtitles | لتحل علي اللعنة لو تركت موطنى يسيطر عليه حفنة من الريبليكيتورز |
| Hastaneden tam olarak kim olduğumu ve dünyada yapmak istediğimi bilerek ayrıldım. | TED | تركت المستشفى وأنا أعرف بالضبط مَنْ كنت وما أريد فعله في الدنيا. |
| - Evet. Hatırlatıcı bir sürü not bırakmışsın, görmemek neredeyse imkansızdı. | Open Subtitles | تركت كثيراَ من الملحوظات الصفراء تقود لها فمن الصعب أن تخطئها |
| Ama eğer kendini bırakıp da fazla korkarsan... ülkemiz kötü adamların hakimiyetine girer. | Open Subtitles | ولكن إذا ما تركت نفسك للخوف أكثر ثم تترك الأشرار يسيطرون على البلاد |
| Yarım saate öğretmenler toplantısı var ve boyayla kâğıt hamurunu evde unutmuşum. | Open Subtitles | .. لديّ إجتماع مُعلّمين خلال ساعة ونصف ولقد تركت أشيائي في المنزل |
| Mesela sen polise anahtarını orada bir yere bıraktığını söylesen. | Open Subtitles | إفترض أنك تخبر الشرطة بأنك تركت مفتاحك هنا بمكان ما |
| Benimle olan kişisel meseleni halletmek için de sahada ekibinden ayrıldın. | Open Subtitles | وأنت الآن تركت فريقك في الميدان لكيّ تُصفي حساب خاص معي |
| Çantamı barda bırakmışım. | Open Subtitles | تركت حقيبتي في الحانة أنا سأنضم إليكم في دقيقة واحدة، يا حبيبي |
| Cuma günü ofisten ayrıldı ve o andan itibaren ondan haber alan yok. | Open Subtitles | تركت مكاتبنا ليلة الجمعة ولم يتم رؤيتها أو سُمع منها منذ ذلك الحين |
| Çok sevimli bir şey. Bilerek benim ocağı açık bırakmıştı. | Open Subtitles | ,لطيفة فى وجهها فقط لقد تركت موقدى يعمل عن عمد |