"الصح" - Translation from Arabic to Turkish

• Doğruyu
• doğruyla
• doğru olanı

Fakat, etik karar verme veya karakter inşa etme, veya yanlıştan Doğruyu ayırt etme üzerine tartışmalar nerede?
ولكن أين هي النقاشات حول اتخاذ القرارات الأخلاقية الصائبة، أو بناء الشخصية، أو كيفية التفريق بين الصح والخطأ؟

Bu güç, Doğruyu yanlıştan ayırır hepimizin kaderini belirler seninkini de benimkini de.
تميز الصح عن الخطأ وتجمّع كل الأماكن أنت و أنا

Doğruyu yanlışı bulmak için rozete ihtiyacım yok
لست بحاجة الى شارة كي اعرف الصح من الخطأ

Deli olan birisi, doğruyla yanlış arasında fikir beyan edemez.
الجنون يعني انني لا اميز بين الصح والخطأ.

Her seferinde "Yüce İsa, geri döndüklerinde doğru olanı yapsınlar." diyorum.
خليهم يسوون الشي الصح بواسطه اولادنا لما يرجعون من الحروب

Sen sadece doğru olanı seçtiğine emin ol.
يجب عليك فقط أن تكون متأكداً من الشئ الصح

Bu kadar. Müvekkiliniz Doğruyu ve yanlışı ayırt edecek kadar olgun birisi.
إن موكلتكم ناضجة بما يكفي للتمييز بين الصح والخطأ

Onun saygın akıl hocası olduğunuzdan, ona Doğruyu, yanlışı öğreten kişi olarak bize Doğruyu söyler misiniz?
ولمـاذا لا تخبرنا أنت بصفتك طبيبها المحترم، الذي يعلمها الصح من الخطـأ، بالحقيقة؟

O kadın onun üzerini hiç değiştirmedi ya da hastalandığında ona bakmadı dua etmeyi, Doğruyu yanlışı ona öğretmedi, onu yıkamadı.
ابداً لم تبّدل له سرواله... أوتمسحله أنفه.. لم تعلمه الصلاة أو الصح من الخطاء ، أو تقوم بتنظيفه

Doğruyu yanlıştan ayırır ve hepimizin kaderini belirler.
تميز الصح عن الخطأ وتجمّع كل الأماكن

Doğruyu yanlışı yargılayan kim?
من الشخص الى يحكم ما هو الصح والخطأ ؟

Problem olanda bu zaten. Doğruyu yada yanlışı bilmek isterim.
تلك هي المشكلة أحب الصح أو الخطأ

Doğruyu yanlışı ayırt edecek yaşta.
كبيرة بما يكفي لتعرف الصح من الخطأ.

doğruyla yanlışı ayırt etmeyi bilirim.
كنت أعرف الفرق بين الصح والخطأ

Bana doğruyla yanlışı öğretecek kimsem olmadı.
لم يعلمني أحد التفريق بين الصح والغلط

doğruyla yanlışı biliyorsun.
أنت تعلمين الصح من الخطأ.

Sana yalan söyle demiyorum ama sorun çıkarmaya başlarsan jürideki on iki kişinin senin doğruyla yanlışı ayırt edemediğine ikna edebilmek için bir savunma kurabiliriz.
أنا لا أقولُ لكَ أن تكذب ...لكن, لو بدأتَ بتغيير سلوكك عندها قد نتمكن من جمع 12 شخص لكي يدافعوا عنك ونقنعهم أنَّكَ لا تستطيع تمييز الصح من الخطأ

Farklılıklarımız olabilir, ama siz ajanların doğru olanı yapmak.. ..için her gün kafa patlattığınızı biliyorum.
لقد كانت لنا اختلافاتنا, لكنني أعرف بأنكم يارجال الإف بي آي تحطمون مؤخراتكم يوميا حتى تفعلوا الصح

Çünkü cesur, kibar ve her zaman doğru olanı yapmayı çalışıyor.
لأنها شجاعة لأنها لطيفة ولأنها دائما تحاول فعل الصح

Sonunda senin için doğru olanı yapıyorum, Tara bir annenin yapması gerekeni.
أخيراً سأفعل الصح لكِ يا (تارا) .. كما يجب على الأم دائماً