| Ben biraz susadım. Siz de içecek bir şeyler alır mıydınız? | Open Subtitles | أنا عطش نوعاً مــا،يا رفاق أتريدون الأمساك بشيء لللشرب ؟ |
| Affedersin, çok susadım da. Bugün bayağı çok yürüdüm. | Open Subtitles | آسف, ولكنني عطش جداً لقد مشيت اليوم كثيراً |
| susadım. Siz bir şey alır mıydınız? | Open Subtitles | أنا عطش, هل أحضر لكما شيئاً لتشربانه؟ |
| Aç değilken yeriz ve susamış olmamamıza rağmen güçlü likörler içeriz. | Open Subtitles | نأكل عندما لا نكون جائعين ونشرب الشراب القوي دون عطش |
| Susadın değil mi? | Open Subtitles | أنت عطش, أليس كذلك؟ |
| "bu okyanusun susuzluğu, gecenin düşü." | Open Subtitles | أنة عطش المحيط أنة حلم الليالي |
| Günaydın. Çok susadım. Ya sen? | Open Subtitles | طاب صباحك، أنا عطش للغاية، ماذا عنك؟ |
| Anne, anne, anne, anne, susadım. | Open Subtitles | , أمي , أمي , أمي أنا عطش يا أمي |
| İpe asılmış sincaplar gibi susadım. Hey. | Open Subtitles | تباً، إني عطش مثل السنجاب |
| Asil kana susadım. | Open Subtitles | أنا عطش للدمّ الملكي. |
| - Bilmem. Biraz susadım galiba. | Open Subtitles | لا أعلم، أنا عطش نوعاً ما |
| Hatta ben susadım. | Open Subtitles | بالحقيقه إنني عطش |
| Bu dostum 1 5 gündür savaşın ortasında ve kral gibi susamış. | Open Subtitles | لدي صديق هنا، ساهمَ في كفاح لمدة إسبوعين، لَهُ عطش ملكِ |
| susamış bir fil yanıma gelene dek, ya da bir dost... ya da bir bisiklet zili, bir iki çakıl taşı... ..ya da âmâ bir adamın âsâsı yetiyor. | Open Subtitles | حتى يمر فيل عطش بجواري أو يقفز صديقي للداخل ،أو جرس دراجة .. أو حصاة أو اثنتين أو حتى ما ستفعله عصاة رجل أعمى |
| Şu anda acayip susamış durumdayım bunlar da benim susamış gözlerim oluyor. | Open Subtitles | أنا عطش جداً الأن فحسب, لذا هذه الأعين العطشى |
| - Susadın mı ya da acıktın mı? | Open Subtitles | هل انت عطش او جائع ؟ . نعم |
| Susadın mı? | Open Subtitles | هل أنت عطش ؟ |
| Ve sonra halüsinojen ile birlikte kronik susuzluğu tetikleyerek kurbanın hayatını kurtarma evresine başlıyor. | Open Subtitles | ثم يتقدم لـ "إنقاذه" عن طريق إحداث عطش مزمن بإستخدام مخدر للهلوسة ثم |
| Böyle zalim bir susuzluk, görüyorum ama bu öyle bir yudum değil. | Open Subtitles | "ياله من عطش قاسي, أرى الماء لكني لا أشربه" |
| Bazılarımız susuz ve barlar da beş dakikadır açık. | Open Subtitles | بعضنا عطش والحانة مفتوحة منذ خمسة دقائق |
| Köpeğim arabada ve çok susadı da. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | كلبي في السيارة وهو عطش جداً, لذا شكراً |
| Su alacağız, kardeşim. Boğazımız kurudu. | Open Subtitles | هلا جلبت لي ماءاً، يا اخي انا عطش |
| - Epey susadık. - susadık. | Open Subtitles | عمل يسبب العطش عطش |
| Ben sadece susarım. | Open Subtitles | -أنا عطش فقط |
| susamışım sanırım. | Open Subtitles | اظن انني كنت عطش |
| Hiçbir ciddi ilişkinin tatmin edemeyeceği yiyişmeye karşı olan bastırılamaz bir susamışlık. | Open Subtitles | عطش لا يُروى للحميميّة و لا يمكن لعلاقة ملتزمة أن ترضيه |
| İntikam susuzluğunu gidermek için çölde bir damla da olsa su aramak zor bir iştir dostum. | Open Subtitles | البحث في الصحراء عن نقطة انتقام لإرواء عطش غير قابل للإخماد .هو نزهة وحيدة، يا صديقي |